Yine buğulu bir gece Tıpkı; Gözlerim gibi Nemli ve sisli. Vakit; Ayrılığın ertesi. Bir başıma. Yollara düşüyorum Mevsim kış, Aylardan Şubat. Her yer kar tipi. Ve ben; Üşüyorum. Doğmadı Doğmuyor bir türlü sımsıcak güneşin Her nedense kara kışıma.
Kayıp şehrimin Buz tutmuş otel odasının camından Omuzlar üstünde giden tabutu seyrediyorum Bir ara. Ben miyim diye. Yüreğimse; Sevdandan kanamakta, Damla damla. Sızmakta Avucuma akmakta. Meçhul ressamlardan kalma Duvardaki tablo da Benimle birlikte ağlamakta.
Keşke zamanın kalbi dursa Aha şuracıkta. Bir senin Bir de kanadı kırık serçenin durmasa. Ak kefenlere sarılmış ölü düşler değil, Dünyamı, Uykusunda gülümseyen çocukların Ak gülüşleri doldursa. Dört bir yanımı Masmavi umutlar sarsa
Ah sevgili parya? Bir sen misin öz yurdunda garip, Bilsen; Ne duygularım kayıp Anlatsam bitmez Sabaha kadar var ya. Ne sen dayanabilirsin Ne de ben. Yaş yerine kan akar kan O badem gözlerinden.
( Parya başlıklı yazı Halis Kandmr tarafından 9.03.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.