Ne kalmıştı geriye senden gayrı, yüreğimden çıkmıyor elem ve acı
Umutlar ve
vaatler nerde kaldı, söylesene ahımda ki suskun hancı
Gün bitiyor ama içimin
titremesi hiç dinmiyor, bilmem kim davacı
Sanki gönlüm gam ile sevdalı,
hicran ruhumda vucut bulmuş ne acı
Ne hilalin esarında bir
muştuya abadım, ne aşkın firkatinde arım
Bilmem ki neden bu hüznü yıllarca
yudumlarım, sessizce ağlarım
Ey figan ettiren naz, ne kadar sazende
naifliğinde nüksensen pekaz
Hani nerde kaldı ruhuma şifa sunan niyaz neden
kalbimde ihsan az
Ne medfun olan ne de yolun emmniyetinden
yoksun olan bir canım
Ne lal olmuş dil için perişanım, ne fermanlaşan edepten
sakınanım
Ruhumun biganeliğinden sudur eden feryatlar için kuşatır bu
sızım
Bahtın sahnesinde başlıyor şaşkınlığım, ben aklı evveli ne
yapayım
Ufuklar nazarımda kakarır oldu, ne gecem, gündüzüm
feyzle doldu
Niçin dile gelen sevdalar kalbim için bir nizamı ibret olmadı,
soldu
Manaya mücerret kılan hakikat için aşk, istikamet için bir
umuttu
Nefesin ulviyeti, aklın bahşedilen nimeti, kalbin suhuleti
kurutuldu
Bilmem ki nereye gitmeliyim ve hangi meclisin
şevkiyle dirilmeliyim
Filizlenmeyen umutları hangi toprağın insicamından
temizlemeliyim
Nefsi nasıl ayrık otlarından temizlemeliyim ve aşka iltica
etmeliyim
Hakikat huzurunda ruhumu bu esaretin prangasından azat
etmeliyim
Mustafa CİLASUN