Suskunluğa doğmuşsa şu gri sabah
Uyanmıyorsa kimse ama hiç kimse
Hala pembe sandıkları düşle kapalıysa gözleri
Eyvah ki eyvah!
Gül kuruyor gün soluyor güneş küskün
Ne yaman bir sefalet bu gaflet,
Takmış kancasını nasıl da bağlıyor
Yaratılalı beri yakmış kendi ateşini insan
Kuru yüreklerin alevinde yaş gönüller de yanıyor
Gökyüzünün mavisini delmiş karanlık
Günah rengi alevler
Toprağa dökülüyor
Şimdi güneşsiz mi doğacak yarınlar ?
Bir gölge belirmiş ufukta
Üzerindeki pişmanlık gömleği
Dar geliyor artık bedenine
Sefahatine giydiği kirli umursamazlıklar
Kim bu içimde ki sesin sahibi?
Çabuk açın kapıları gelen ümit olabilir mi?
Gözleri mavi bir bebek
Bir ana rahminde can bulabilir mi?
Yeniden güneş gibi doğup ülkeme
Çoğalabilir mi?
Ah!
Gafilim sefilim şimdi…
Hangi yüzle af dileyeceğim vicdanımdan
Mazimde kahramanlar ağlıyorken
Türbelerimde evliyalar bile lanet ediyorken
Hangi mazeretle savunacağım kabahatimi
Şimdi eğ başını eğ suçlusun!
Bakma cehennemin gözlerine
Sen ki sattın ruhunu dünya dirhemine
Hazırla kendini meçhul bir akıbete yolcusun
Ş.AYDOĞAN / GÜLCENAZ