Çınardın sen,
Dimdik, güçlü, kuvvetli.
Gövdende korunduğum,
Gölgenle büyüdüğüm o koca çınar.
Gövdende dinlendim yıllarca
Gölgende soluklandım,
Damarlarından beslendim.
Seninle büyüdüm, güçlendim babam.
Sen gittin, çocukluğum bitti gidişinle,
Bir anda büyüdüm yaşlandım babam.
Sen gittin sevgisiz kaldım.
Gölgesiz, güneşsiz, ben susuz kaldım.
Ne gölgen kaldı soluklandığım,
Ne yaslandığım o koca çınar.
''Yavrusu'' diyen sesin kaldı geriye
Korurdun, kollardın, severdin babam.
Sen gittin, gözlerin kaldı hediye
Koca bir çınardın devrildin babam.
Sen gittin çocukluğum bitti babam,
Çocukluğum bitti.
Onurlu, gururlu, yürekli babam.
Mert babam, yiğit babam.
Güçlü olmayı, ayakta durmayı
Hayatta kalmayı öğrettin bana.
Zalimin önünde durmayı dimdik,
Garibi kollamayı, düşeni kaldırmayı öğrettin.
Sen gittin babam, sen gittin.
Öğrettiklerin kaldı senden geriye.
Sen gittin, hayat durdu, güneş soldu.
Kızın yoruldu babam, yavrun yoruldu acından.
Sofraların kaldı senden geriye,
Kalabalık, bereketli sofraların.
Sen gittin babam, emanetin kaldı senden geriye
Anacığım kaldı babam, gözü yaşlı anacığım kaldı.
Yedi evlat büyüttün, çok şey öğrettin hepimize.
Çalıştın, didindin hep,
bir kez olsun ''yoruldum'' demedin babam.
Ağlarken görürdüm seni bazen,
Görürdüm, duyardım, sorardım babam.
Dalardın sessizce uzaklara
Derdini demezdin, susardın babam.
Sen gittin babam, sen gittin.
Kırgınlıkların kaldı senden geriye.
Defterinde karalanmış üç beş kelime
Cebinde Samsun sigaran kaldı.
Sen gittin babam, ben bittim
Ben kaldım biz kaldık senden geriye
Özleminle yana yana, kokuna hasret.
Gözlerin kaldı babam senden hediye.
Onurun, gururun, yüreğin kaldı.
Kokun sinmiş üstüne babam,
Sen gittin ceketin kaldı senden geriye.
Cebinde tesbihin, Samsun sigaran,
Ceketin kaldı babam,
Ceketin kaldı.
/ (Rahmetli babacığım anısına;
yüreğimden akanlar...)
