Sana meftun olan biri vardı şimdi yok artık
Birlikte otururduk sevda sofrasına
En güzel taamlarla sevda oruçlarının iftarını açardık
Aşkımıza nazar değmesin diye kem gözlülerden kaçardık
El ele tutuşup aşkın patika yollarında gezerken Muhammedi gül misali kokardık
Sevda ormanlarını sulayan pınar olup coşkun akardık
Ahhh ahhh ne güzeldi o günler
Uydun şeytana bindin enaniyet ve kibir atına
Kursağımda bıraktın yaşama şevkimi
Allah affeder mi seni hiç düşündün mü?
Bu üç günlük fani dünyada ömür miadımız sayılı değil mi?
Kendini dev aynasında görmen beni hor ve hakir sayman neyin nesi
Hani birbirimize sözümüz vardı,
Hani aşkın yollarında bileğimizi kimse bükemeyecekti,
Sırtımızı kimse yere getiremeyecekti
Hani kimse bize yan bakamayacaktı
Hani herkes bize aşk ve sevdamıza gıpta edecekti
Sevdalılar diyarında her sevdalı bizi konuşacaktı
Ne oldu da değiştin aniden
Aşkın meşakkatli yollarında bıraktın beni bir başıma
Zalimlerden oldun sen de
Hiç mi hiç acımadın gözyaşlarıma
Hani sen merhamet abidesiydin
Hani dayanamazdın didelerden dökülen yaşlara
Hani ağlayanla ağlar gülenle gülerdin
Hani bensiz hiçbir lokma kursağından aşağı inmezdi
Hani tırnağımı dünyaya değiştirmezdin
Ne oldu da bana karşı buzdağı oldun.
Hani ben annen hani ben babandım hani ben en yakın dostundum
Hani ben olmadan oturmazdın sofraya
Hani ikindi çaylarını içmezdin bensiz
Hani el ele tutuşup bakışmadığımızda her şey yavan olurdu
Bir anlık firakımda gönlün sıkıntı ve tasa ile dolardı
Hani gördüğün her yakışıklıyı bana benzetirdin
Ne oldu da burnundan soluyorsun
Muhammedi gülsün ama bana geldiğinde kokmuyorsun
Maharetli ellerimle kır çiçeklerinden yaptığım tacı bile başına takmıyorsun
Böyle olmaz ki…
11-18Haziran 2014