…fısıltılı Ezberler Dökülsün Dudaklarından…
Saat: 23.37…
Yine akşam … yine akşam…
Ay doğuyor aymazlıklara
Kentin solukları daralıyor
Ölgün bakışlı insanlar kaplıyor sokakları
Bir bir susuyor dudaklardaki cümleler
Yalnızlıklar sıklaşıyor ruhlarda
Gramafonlarda yok artık
Safiye Ayla’larda albümlerde unutuluyor
İnsanların yalancı bir bahar esiyor ciğerlerinde
Gece kulüplerinin loş ışıkları altında
Aşklar meze oluyor masalarda
Sabaha uzanamıyor bir türlü iffetli hıçkırıklar
Gözyaşı yağmurlarında ıslanamıyor,
Arınamıyor ruhlar
Ve bende
Yavaş yavaş kırılıyorum yumruklanan kapılar gibi
Birkaç aydan beri kendime şu basit soruyu soruyorum
“ne oldu ?
Nedir bu içindeki boşluk ?
Verdiğim cevap :
“Sanki hiç dokunulmamış bir çevre gibi
Sadece dokunulmayı bekliyor
Sanki sonsuzluk gibi
Tekrar tekrar an’lara bölünen sonsuzluk gibi
Her dakikayı hissetmek,
zamanı hiç olmadığı kadar uzatmak istiyorum
Ve
Efsunlu yağmurlar öpsün rüyalarımı
Fikirlerim arınsın
Fısıltı ezberler dökülsün dudaklarımdan”
İstiyorum.
Evet istiyorum
Çok şey mi istiyorum dostlar ?
Süleyman Altunbaş…bafra…10.07.2014….23:37
(
…fısıltılı Ezberler Dökülsün Dudaklarından… başlıklı yazı
ılıkyağmurla tarafından
16.07.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.