susarım çoğu kez incinse de gururum
isyan ederim insanların duyarsızlığına
an gelir sığmam kabuğuma değişirim
çatlar ar damarım
izin vermem oynamasına hayatın benle
güler geçerim alırım tiye
sığmaz ele avuca deli yüreğim
çocuklaşır bazen götürür eski günlere
yıllar onu hiç değiştirmedi
o çocuk hep aynı kaldı büyümedi ki
zaman geldi mutlu oldu güldü
ama ağladığı zamanlar daha çoktu
kırmadı kimseyi kanasa da yüreği
içine atar olurdu çile yumağı
inanırdı her kese yüzüne güleni dost bilirdi
bilemezdi arkasından ne dolaplar çevrildiğini
kimin eli kimin cebinde belli değil
menfaatler hep bir adım önde
dostluk arkadaşlık nerde
galiba insanlık ölmüş de haberim yok benim
gidiyorum karanlık bir yolda
geride bıraktıklarım gelir aklıma
acabalar ve bir dizi yanlışlıklar
hatalarımdan ders alsam da
yine de yapamıyorum
vicdanım rahat bırakmıyor
bir taraf ağır basıyor
kendimle yüzleşmem de yetmiyor
bak peşinden beni de sürüklüyor
içimdeki çığlığı bir ben duyuyorum
kanatırcasına dudaklarımı ısırıyorum ...
Refik
19.07.2014
İstanbul
(
Çatlar Ar Damarım başlıklı yazı
keskin2011 tarafından
19.07.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.