Evet, haklısınız
Öncelikle anlamaya çalışmalıydım
Hangi gerekçelerle anlatıldığını kavramalıydım
Hemen ve düşünmeden mevzua katılmamalıydım
Sizin ve birlikte yaşadığınız sosyal şartları duymalıydım
Siz gözlerime müteessir
Bir şekilde bakınca içimin sızladığını hissettim
Fakat bu hakikati itiraf etmedim, hissiyatıma güvendim
Oysa hissiyat marifeti, erdemi öncelemediğini bilmeliydim
Düşünen ve tahayyül edebilen insan edebine erişmeliydim
Hiç bir şey söylemeden
Başınızı öne eğdiniz, sükûta çekilmiştiniz
Yüreğiniz yanar, dertleriniz aşikârken garip kimseydiniz
Siz o muazzam vakar halinizle ve hanımefendi nezaketinizle
Kalbimin derinliklerine tesir ettiniz ve utanmama nedendiniz
Aslında sabır ve azim
İnsana iradi olmayı, edep ve nezaketle davranmayı
Erdem ve fazilet içinde yol almayı, insanı kazanmak için çabayı
Nefsi terbiye ve tezkiye etmek için muradı, ihsan içinde yaşamayı
Benden ziyade biz eksenli tutarlılığı, çile ve ecirle empati kurmayı
Öğretir ve öncelerken
Garip bir kasıntı içine girdiğimizi zamanla fark ediyoruz
Dikkati ve rikkati her ne hikmetse zaman zaman ihmal ediyoruz
Nefes üşüten, titreten vakte iltica ederken, dünya için çırpınıyoruz
Ansızın gelişen bir kazanın karşısında ne kadar perişanlık yaşıyoruz
İşte bu nedenle niyetimiz
Hasbi olmalı, düşünceler hırs ve hınçtan arınmalıdır
Her ne olursa olsun mevzuu edilen konular hakkıyla anlaşılmalı
Sabır ve sükûnet içinde insanlığa yatırım yapmayı temel almalıyız
Ömür her geçen gün geçip giderken hesabın ve nisabın farkında mıyız?
Siz nihayet müsaade istediniz
Mütebessim bir eda ile ve çok şey anlatan nazarınızla
Dilerin yine bir gün karşılaşır ve daha müsait ortamlarda konuşuruz
Anlamayı, dinlemeyi, nezaketi, hassasiyeti edebi lisan ile teneffüs ederiz
Dediğinizde ne kadar müteessir oldum ve yüzünüze cesaretle bakamadım
Haklıydınız, liyakatliydiniz
Edebiyat, felsefe, sosyoloji adına çok farklı ve tutarlıydınız
Kal etmeden kelamın hakkını teslim eden bir hassasiyet içinde farktınız
Edep ve nezaket halinize o kadar yansımış ve kanıksamışsınız ki afaktınız
Bana cehaletin, asabiyetin, edepsizliğin ve yaşlılığın hırçınlığını anlattınız…
Mustafa Cilasun