Hepimiz bir işte rızkımızı temin etmek,
çoluk çocuğumuza helal lokma yedirmek için durmak dinlenmek bilmeyen bir çaba
içerisindeyiz. Bunun yanında zevk için yaptığımız uğraşlar da var tabi,
edebiyat, müzik, resim gibi. Onlarda işten arta kalan zamanlarımızda ruhumuzu
dinlendiriyor ve bizlerin hayata daha sıkı sarılmasına dayanak oluyorlar.
Yaptığı işi sevmek çok önemli bir olgu kanımca. Hani derler ya ''Sevmek
başarmanın yarısıdır.'' bir diğer yarısı da sabır ve metanet olsa gerek. Direk
insanı ilgilendiren; Öğretmenlik, doktorluk, askerlik, din adamlığı gibi
meslekleri yerine getirenlerde en büyük özellik sevgi, hoşgörü, sabırdır.
Mesleğin iyisi kötüsü olmaz, yeter ki helal ve meşru yollardan yapılan bir
meslek olsun. Çöpçülük mü yapıyorsun? Olsun ayıp değil ya alnının teri ile
helal kazanç elde etmeye çabalıyorsun. Ama o sokakları öyle bir şekilde süpür
ki görenler ''Burayı herhalde dünyanın en iyi çöpçüsü süpürmüş.'' desinler.
Hemşirelik mi yapıyorsun? Mesleğini o kadar güzel yerine getir ki hastalar,
iyileşmek için senin eline bakanlar. ''Ne mutlu bizlere ki dünyanın en iyi
hemşiresi bu hastanede bizlere nasip oldu.'' desinler. Ayakkabı kalfalığı mı
yapıyorsun? Öyle güzel ayakkabılar yapmalısın ki senin ayakkabını almak için
insanlar sıraya girmeli ve ''İyi ki bu ustanın yaptığı ayakkabıları giyiyorum,
dünyanın sayılı ustalarından olsa gerek. İtalyan ayakkabıları bile bu ustanın
ayakkabıları yanında hafif kalır.'' demeli. Kasaplık mı yapıyorsun? Öyle güzel
icra etmelisin ki mesleğini senin etlerini almak için insanlar uzak semtlerden
sana gelmeli ''Mahallemizin kasabına kesilmek için koyunlar bile sıraya giriyor
nerede ise.'' demeli insanlar...
Birçoğunuz üniversite sınavları sonucunda değişik fakültelere girdiniz ve
oradan mezun olup mesleklerinizde yükselmeye çalıştınız. Kiminiz kariyer yaptı
daha ileri ki seviyelerde bilim üretmeye çalıştı. Çoğu zaman tanık olmuşumdur
istemediği üniversiteye girip de sonradan hiç sevmediği bir mesleği yerine getirmeye
çalışan insanlara. Benim üniversite sınavına girdiğim seksenli yıllarda
okullarda rehberlik hizmetleri şimdiki kadar yaygın değildi, son dönemde bu işe
daha ciddi bakılmaya başlandı, bu da gayet sevindirici. Düşünsenize istemediği
bir mesleği yapan insanlar, diğer insanlara ve çevresine ne kadar faydalı
olabilir ki?
Sizlerde çocuklarınızı daha genç yaşlarda sakın zorlamayın. Aman oğlum baban
doktor, sen de doktor ol. Aman kızım annen avukat, sen de avukat ol. Aman
arkadaşım dayın asker, sen de asker ol. Mesleklerin hepsine saygımız var, ancak
sevdiği işleri yapan insanlar ile toplum ileriye daha sağlıklı bir şekilde
gider. Sizin istediğiniz mesleği seçmeyen bir çocuk gidip belki de konservatuar
okuyup dünya çapında bir sanatçı olacaktır. Bilebilir misiniz bunu?
Ne demiş atalarımız ''Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz.'' Büyük düşünür
Konfüçyüs'de ''Seveceğin bir iş seçersen yaşamında bir gün bile çalışmış
olmazsın.''der. Hepinizin işi gücü rast gitsin, kazancı helal ve bol olsun. En
derin sevgi ve saygılar yine...