****** YALNIZLIK DENİZİ ******

 

Taş duvarlar ses vermez her an dağılıyorum

Titreyen ellerimi şefkat ile tutan yok.

Yalnızlık denizinde her gün boğuluyorum

Sevdanın kemendini cana doğru atan yok

 

Bir ben miyim diyorum cihanda yalnız gezen

Dertleri boncuk boncuk ömür ipine dizen

Yalnızlığın koynunda tatlı canından bezen

Dünyanın anasını beş paraya satan yok

 

Doğmuyor şafaklarım aydınlanmıyor gecem

Kar altında kalmışım buz tutuyor bak yücem

İsterdim ki ruhumu sarsın ısıtsın ecem

Sersem gönül postumu üzerinde yatan yok

 

Desem kara geceme doğ da gel be hilalim

Aşka niyet etmişim olur isen helalim

Sen gönlüme sultan ol ben de köle Bilal’im

Hakkın rızası için imzasını atan yok

 

Kimisi çok pasaklı hayır yoktur işinde

Kimisinin gözü aç yatın katın peşinde

Kimi sosyete olmuş altın hızma dişinde

Garip kalmış gönlüme huzur neşe katan yok

 

Dört duvarlar içinde sayıklarken adını

Rahmet ile anarım ilk göz ağrım kadını

Unutmuşum yıllardı ben huzurun tadını

Ruhum öldü yaşarken kara toprak atan yok.

 

S.SAMYELİ 


Eşi vefat ettiği için ikinci evlilik yapmak isteyen fakat aradığı kriterlerde bir eş adayına rastlayamayan İsmail Gökçe Abimizin duygularına tercüman olmaya çalıştım bu defa :))

( Yalnızlık Denizi başlıklı yazı S.SAMYELİ tarafından 8.11.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu