Deli gönlüm sabreyle belki de vakit erken
Gül kokmak kolay sanma mutlaka batar diken
Sitemkar olma dik dur rüzgarda gider yelken
Kara gün kara kalmaz şafakta söker elbet
Her kışın sonu bahar dal çiçek döker elbet
Nefsine kurban olup isyana düşme sakın
Kabuk bağlar her yara kaşıma eşme sakın
Yaradan kulluk ister sınırı aşma sakın
Kara gün kara kalmaz şafakta söker elbet
Firavun saltanatı Musa’yla çöker elbet
Uzağı yakın sanıp düşme hayal peşine
Mahir ise ustanın karışılmaz işine
Su katma hiç kimsenin pişirdiği aşına
Kara gün kara kalmaz şafakta söker elbet
Kul biçeceği neyse önceden eker elbet
Gün ola devran döne sıra sana da gelir
Kul olan çileleri kendine fırsat bilir
Yar zehir verse bile şerbet gibi içilir
Kara gün kara kalmaz şafakta söker elbet
Rahman’ın rahmeti bol kevser de akar elbet
Dilenci hak yolunda hakına razı olur
Helal rızkın peşinde zifirde yolu bulur
Ölmeden kabre girip orda da Hak’kı solur
Kara gün kara kalmaz şafakta söker elbet
Gün gelir de bir gassal gövdeni yıkar elbet
Adem ÇOBAN
Dilenci