Ayaz vurur gül uslanır
Yağmur yağar güz sonrası
Bir kıvılcım düşer eteklerine mazinin
Saçlarımda is kokusu
Çeker götürür adımlarım
Karşımdadır kız kulesi
Bakıştıkça koyulaşır yalnızlık
İkimizde başımızı dik tutarız
Paylaşmayız nedense
Martıların çığlıkları acıdır
Benzer annemin yarına ekmek yok
Diyen sesine
Yutkunurum yenilmişliği
İşte tam böyle
Islak kaldırımlarda titrer ışıklar
Öfkesini alıp çekip giderken bulutlar
Kalır gökyüzünde bir kaç sönük yıldız
Ey mehtap sizde mi göçmen kuşların
Vaadine kandınız
Gün toplanır açılır tezgahlar
Bağırır taze balık diye bir satıcı
Oh be ben yokum bu kavgada artık derken
Yığılır bir yanıma varoşta ki çocuklar
Kaldıramam
Hicran bir makamda geçer gece
Utangaçlıktır biraz alaturkalık
Nasıl desem
Hani aşka yeterdi ya
Bir dilim ekmek bir baş soğan
Belli ki eski bir hikaye
Karşı kıyıları süzer gözüm
Denize karşımı pencerelerin
Yaktıkça ayaz yanar gözbebeklerim
Acaba şu parlak ışıkların
Hangisindesin
Eski günlere duysam da özlem
Ellerimde yağmur gözlerimde nem
Katmerlenir aşk bende her dem
Tükendi heyecanım
Gelme artık gelme istemem
Bu bende ki tiryakilikten
Ümit Seyhan