Mutlulukla ben ikiz kardeş gibiydik
İkimizinde yüzü gülüyordu
Ben ona pembe hayallerimi düşlerimi anlatıyordum
O da ben buradayım hep yanında olacağım diyordu
Gün boyunca masallar, hayaller, düşler derken akşamı yapıyorduk
Mutluluk yanımda olduğu sürece yanaklarımda güller açardı
Mutluluk öyle tatlıydı ki yüreğime neşe saçardı
Sayesinde gözlerimin içi ışıl ışıl parlıyordu
Dudaklarım bir araya gelmez kahkahalara boğulurdum
Bu süreç çok kısa sürdü
Örümcek yüreğime keder ağlarını ördü
Işıldayan gözlerim kara yazgıyı gördü
Nereden bilebilirdim
Bir gün davetsiz misafirin kapımı çalacağını
Kalktım açtım kapıyı karşımda asık suratlı bir çocuk
Kimsin dedim
Yanıt vermedi
Ne oldu cevap versene dedim
Öğreneceksin dedi çok yakında kim olduğumu
Mutlulukla biz öylece bakışıp kaldık
Mutluluk benim gitme vaktim geldi dedi
Dur; dur nereye hani verdiğin sözler dedim
Cevap vermeden arkasını döndü ve gitti.
Beni ağlayan çocukla baş başa bıraktı
Kimdi ?
'' Neyin nesiydi bu çocuk ''
Dedim kim üzdü seni
Dedi ki hayat
Daha çok küçüksün hayat ne yaptı ki sana
Hayat bu büyük küçük tanır mı? dedi,
Ve devam etti ben sustum!
Senin yanında hep mutluluk vardı
Yüzünde tebessümlerin vardı
Gözlerinde ışıldayan yıldızlar vardı
Güneşe bahara çiçeklere mutluluğa aşıktın
Benim kimsem yok
Ben hüzünlerin küskün kırılgan ruhların
Ağlayan hüzünlü çocuk yanıyım
Ama;
Ama ben çok mutluydum kahkahalar çınlatıyordu
Dört yanımda ne oldu da böyle oldu?
Dur; anlatayım sus dedi
Tamam dedim başımı öne eğdim ve sustum
Bu mutluluk var ya dedi
Eşit paylaşılmaz
İnsanoğlu her şeye hazırlıklı olmalı
Bir gün mutluysa ertesi gün hüzün sarar insanı
Kader de ne varsa onu yaşarsın
Tevekküle sarılıp sabır denizini aşarsın
Hüzünleri yüreğin de saklar sabırları dilin de taşırsın
İşte böyle garip kul hep mutlu olacağını sanma
Yaradanına sığın iblisin oyununa kanma
Hayat bir oyun, oyunculuğunu iyi yap kötülüğü anma
Helale uzansın ellerin, haram aşa banma
Kulaklarını küfre tıka,
Dillerini şükürle niyaza ada,
Yüreğine esir düşme derinden yanma
Yaradanın var ona sığın
Ve
Sana senden başka dost yok unutma !
Sen kimsin diye
sormuştun ya;
İşte
Ben senin hüzünlü çocuk yanınım
Yaralarımızı birlikte sarmak için haydi sarıl bana....
N@ZLI HÜZÜN
(
Davetsiz Misafir başlıklı yazı
N@zlı Hüzün tarafından
17.01.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.