Gözlerime pusu kurmuşlar sanki,

Tanıyamaz olmuşum dostumu düşmanımı.

Bülbül misali şakıyan dilime,

Paslı kilitleri vurmuşlar sanki.

Doğruları haykıramamış,

Hakk’a giden yollarda nefes nefes kalmışım.

Yüce yaradana sevdalı gönlümü çalmışlar,

Rahman ve Rahim olana “Vedud” esmasıyla sevdalanamamışım.

Ateşten gömleği giydirmişler,

Ama sevdiğime seni seviyorum diyememişim.

Bire yedi veren bereketli topraklar varken,

Çorak arazilerde karın tokluğuna ırgatlık yaptırmışlar.

Beni benden çalmışlar,

Beni bana yabancı etmişler.

Sevgi dağlarında muhabbet fedaisi olmak isterken,

Canlı mahlukatın en şereflisi olan insanlardan tiksinir olmuşum.

Gündüz geceyi ,gece gündüzü kovalamış,

Şirin uykulara hasret kalmışım.

Sırrımı gizlememişim dost bildiklerimden,

Ama ne yazık ki, onlar beni bir bardak suda boğmak istemişler.

Beni bana küstürmüşler,

Gülmeye hasret bırakmışlar,

İçin için ağlatmışlar.

Çaresiz dertlerin kundağına sarıp sarmalamışlar,

  Yarı yolda koymuşlar,

Yetmezmiş gibi bir de kahpece arkamdan vurmuşlar.

Beni en kutsal ,en mukaddes değerlerle aldatmışlar.

Ben hüngür hüngür,hıçkıra hıçkıra ağlarken,

Kendileri kapalı kapılar arkasında sefa sürmüşler.

Ahmet’in Mehmet’in Ayşe’nin Ali’nin bir hesabı varsa,

Şanı yüce Ulu Allah’ın da bir hesabı yok mu?

En hakiki hesap Allah’ın hesabı değil mi?

Ama göründükleri gibi olmadıklarından bunu unutmuşlar.

Okuduğum kitabların hiç birinin ana fikrinde dostluklar bu şekilde anlatılmamış.

Dostlukların içini kemire kemire boşaltmışlar.

Yazıklar olsun…
 

Aydınlıklar varken,karanlıklardan hoşlanır olmuşum.

Hiç kimsenin suratını görmek gelmiyor içimden.

Varlıklar içinde,yoklukları yaşamak,

Analı babalı yetim olmak bu olsa gerek.

Yediğim ve içtiğimden lezzet alamaz olmuşum.

İnsanların sağ gösterip sol vurmaları,

Yapmacık ve o kadar da yapay hareketler sergilemeleri,

Özümü özüme yabancı etmişler.

Bir başına yaşamaktan zevk alır olmuşum.

Oysa yalnızlık sadece ve sadece yüce Allah’ a mahsus değil mi ?

Şanı yüce olan Allah’ın “Kehhar”esmasını niçin tefekkür etmiyorlar?

Siz benim yerimde olsaydınız,bunları yazmazmıydınız?

Bukalemum gibi olan insanlardan nefret etmezmiydiniz?

Onlara duaların en hayırlısı olan “Allahın selamını” vermemek için,

Yolunuzu değiştirmezmiydiniz?

Siz olsaydınız Allah’a havale etmezmiydiniz?

Menfeat üzerine kurulan dostluklar er veya geç bitmeyecek mi?

Ak koyun ile kara koyun bir mutlaka ortaya çıkmayacak mı?

Hiç mi yanaklarınız kızarmıyor?

Hiç mi burnunuz yanmıyor?

Beni Allah ile aldatanlara hakkımı helal etmiyor,

Sizi ve sizin gibi olanları insan gibi insan olmaya davet ediyorum.

Tabiki yüreğinizde insanlıktan bir eser kalmışsa….

05/Ocak/2015

 

( Beni Allah İle Aldatanlara Hakkımı Helal Etmiyorum başlıklı yazı sadeceo tarafından 22.01.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu