KAYNANA DİYETİ:

Rahmetli kaynanam kilolu bir kadındı. (Gelinler kaynana toprağından olurmuş derler!.Ben de kiloluyum, tıpkı kaynanam ve annem gibi..) Lakin kaynanamın 18 yıl gelini oldum O'nun ağzından daha bir kere olsun kilosundan şikayetle ilgili bir cümle duymadım! Sadece çok terlerdi. Ama tanımlayamayacağım kadar yardımsever ve çalışkandı. Nefs denen bir şey yoktu kadında! Nerde iş var Ona söyleyin anında hallederdi.Beş parasız. Verseler almazdı! Kimin ekmeği pişecek, halı yumağı sarılacak, çocuğuna bakılacak tütünü dizilecek..Ne iş olursa yapardı.
Dertli insanların derdiyle dertlenmeyi çok severdi. Dert kararım dert kararım dertsizin yanında ben ne ararım! derdi. Öyle gün yüzüne çıkmadık özdeyişler, atasözleri vardı ki O'nda, o zır cahil kadında(!) O ölmeden evvele akıl edip derlemediğime bin bir pişmanım.. Harbi kadındı ama inanın O'nunla hiç harbetmedik biz!..

Gelelim diyet mevzusuna. Karaciğeri üçüncü derece yağlanmış olan kaynanam doktora gitme mevzularından pek hoşlanmazdı! Eklem romatizması ve kireçlenmeleri için kendi deyimiyle bir tek 'balık yağı hulesesi' kullanırdı. Kuru çökelek, evde kurduğu zeytin, tarhana çorbası, yufka ekmek, bulgur pilavı, ayran... Çiğ sebze yemeyi severdi.. Ama hiç özel bir yiyecek veya perhiz takıntısı yoktu. Oğlu gibi kaliteli yaşam felsefesine sahip değildi. Daha doğrusu öyle mefhumlar rahmetlinin ruhuna hitap etmezdi! Bulduğunu yerdi, giyim kuşamla arası iyi değildi. Vefat ettiğinde O'na aldığımız ve giy bunları dediğimiz bir çok giysisi el sürülmemiş halde sandığından çıktı ve hep fakirlere dağıtıldı. (Ki kendi onlardan daha fakir yaşardı!)..

Kaynanam bir kasım ayında ramazanın onbeşinde ağzının orucuyla uzakça olan bir kır camisinde mukabele dinleyip eve dönerken kalbi sıkışmış, eve ulaştığında ise yanında kimse olmadan kendi hainde ruhunu teslim etmiş. Hatta eşi onu uzun süre camdan bakıp kapı arkasına yakın, oturduğu yerde namaz kılıyor sanmış. İçeri girmemiş..! Meğer o can teslim etmekteymiş. 77 yaşındaydı.Nur gölünde yatsın...
Kocamın sevgili kaynanası(hakikaten birbirlerini pek severlerdi! anamın erkek evladı yaşamamış bu sebeple damatlarını kızlarından evla tutardı!::) yani kendi annem ise çok bilinçli bir kadındı. Tahsili ilk okul olsa da kültürlüydü, siyasetten herşeyden anlardı. iki eli taş altında olsa günlük Kur'an'ını okur ve bulmaca çözmeyi ihmal etmezdi! Merak işte..Hatta kızımı yanımızda kalıp O büyütmüştü, Ben o yıllarda daha çalışıyordum. Çocuk 1 yaşlarındayken bir gün benden gazeteyi istedi işaretle. Elinde abisinin bir kalemi vardı. Allah'ım gazeteyi sayfa sayfa işaret diliyle açtırdı bana ve bulmacayı buldurdu! Sonra elindeki kalemle boş kutuların içine küçük yuvarlaklar yapmaya başladı. Meğer rahmetli annemle beraber bulmaca çözüyorlarmış!..

Annem hazır tavuk sevmezdi, kokuyor derdi!Kola mola içmez, yoğurdunu kendi mayalar. Ekmeğini göçmen-muhacır usulü kendi yoğurur,kuzinede pişirirdi. Ege usulü bol yeşillik ve halis zeytinyağı yerdi. Velhasıl beslenmesinde bir kusur yoktu! Annem 70 yaşındayken bir iki ay ciddi bir iştahsızlık ve kilo kaybı yaşamış.Sonra biraz çarpıntısı olmuş. Kardeşim O'nu formalite icabı! doktora götürmüş.Doktor kalbinle ilgili sorun bulamayınca Doktora midesini gösterip'Oğlum benim buram acıyor bir şurupçuk yazıver' demiş!. Doktor da teyze öyle sıradan şurup olmaz bir midene hortum sallasınlar deyip göndermiş! Meğer annemin mide çoktan bitmişmiş...Doktor annenizi acilen ameliyat ettirirseniz bir yıl yaşar, ettirmezseniz bir aya kadar ölür demiş. Velhasıl Ankara'da Onkoloji Hastanesi'nde ameliyat ettirdik annem on günde öldü. On dakika ölü kalıp kalbini bir daha çalıştırmışlar on gün de bitkisel hayat yaşadı(!). Ameliyattan tam üç hafta sonra annemi toprağa verdik.70 yaşındaydı, gül gibi yanaklı, hayat dolu bir kadındı! O da nur gölünde yatsın..O'nun yaşam sevinci bu yaşta bile bende yok!..

Velhasılı kelam.; herkes ömrü olduğu kadar yaşıyor! Boş verin gerisini. Kilolarınız için ne kadar üzülseniz de vallahi zayıflar da ölüyor ya hu! 
Ben kaynana diyeti uygulamaya karar verdim bundan böyle! Uzun yaşamak için değil haa. Değişik bir huzurla yaşamak için... Şimdi ıspanak pişiriyorum. Borani..
Selam ve sevgilerimle. Keyifli pazarlarınız olsun inşallah.
Bulem hatun, 25/5/2015, ANTALYA

( Kaynana Diyeti başlıklı yazı Bulem hatun tarafından 25.01.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu