Ayça
========================================== Söylesene ah be Ayça !
Serseri bir kurşunun bedeli kaça? ===============================
Uzun bir aradan sonra genç adam !
Biraz ürkek,
Biraz korkak,
İstemeye istemeye odanın perdelerini yavaşça aralar.
Çünkü,
Daha henüz kabuk tutmamıştı yüreğindeki yaralar.
Üzerinden koskoca iki tam yıl,
İki sene geçmişti eşini kaybedeli
Yarası çok tazeydi besbelli.
Bir de eşinden emanet Ayça Kız.
Daha henüz iki'sinde ...
Bahtı kara kız.
Her şeye rağmen hayat devam ediyordu.
Genç adamın ;
Kendisi için olamasa bile,
Ayça'sının dünyasını karartmaya hakkı yoktu ki.
Oysa,
Kendi dünyasını karartmaya o kadar nedeni çoktu ki.
Bismillâh diyerek kucağına aldı Ayça'sını
Ay parça'sını.
Araladı usulca,
Güneye bakan tek katlı evinin kapısını.
Hatırlayarak,
Burada Asya'sıyla olan hatıralarının hepisini.
Dört yıl gibi,
Uzun bir aradan sonra can parçaları Ayça kız
Merhaba demişti sımsıcak yuvalarına
Mutluluk katmıştı mutluluklarına.
Eşlik etmişti annesiyle babasının
Bu kısacık yolculuklarına.
Hep ona benziyordu
Bakışı,
Gülüşü,
Kıvırcık sarı saçları.
Karbeyaz teni.
Hatta parmak uçları ...
Bunları hatırladıkça,
Derin bir iç çekerek her defasında genç adam !
Ne ömrünü,
Ne de bahtını benzetme Allahım diyordu.
Çünkü,
Ay parçası Ayça'sını da zamansız kaybetmek istemiyordu.
Biraz ilerideki parka vardılar baba kız el ele.
Oturdular parktaki tenha bir yere.
Genç adamın başı önde,
Ayçanın gözleriyse babasının yüzünde.
Çünkü dayanamıyordu küçücük yüreği
Yaş görmeyi babasının gözünde.
Koca park
Cıcıl cıvıl çocuk kaynıyordu.
Kimi kaydıraçta kayıyor,
Kimi zıpzıp'ta hopluyor oynuyordu.
" Haydi sen de git " dese de genç adam
Ayça bunların hiç birini duymuyordu.
Belli ki,
Bu yaşta acılar kavurmuştu minnacık yüreğini.
Karadan yazılmıtı kaderi
Allah bilir !...
O da gülüp oynar akranları gibi
Umarım gün gelir.
Bu gün ilk defa dışarı çıkmıştı Ayça kız.
Güneşi gördü,
Ağaçları,
Çiçekleri.
Zaten çoktan öğretmişti ona hayat
Yaşından büyük acı gerçekleri.
Yarım saat genç adam
Ve,
Ciğer paresi Ayça kız parkta durur durmaz
Evinin yolunu tuttular geldikleri yerden.
Ya bir serseri kurşuna kurban giden Asya !
Ne zaman dönecek gittiği seferden.
Söylesene ah be Ayça !
Serseri bir kurşunun bedeli kaça ?
13:46 27.01.2015
Halis Kandemir
(
Ayça başlıklı yazı
Halis Kandmr tarafından
28.01.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.