Ekin, mısır, yulaf, yonca,
Irmak, dere.. Göl kirlenmiş!
Sebze, meyve, kızıl gonca,
Dal ucunda gül kirlenmiş!
Her gün artar bu kirlilik,
Sesler cılız, renkler silik..
Göz, beyin, kan, damar, ilik,
Yürek, ağız.. Dil kirlenmiş.
Tepki kuru kalabalık,
Etkin olan hep zorbalık..
Okyanusta yüzen balık,
Afrika’da fil kirlenmiş
Derdi av değil avcının,
Hırsı bitmez bohçacının..
Eti yavan bıldırcın’ın,
Çulluk, ördek.. Çil kirlenmiş
Dumanının solunduğu,
Alevinin haz sunduğu,
Annemin giysi yunduğu,
Som ateşte kül kirlenmiş!
Kutuplarda Savanada,
Hava gökte, su vana ’da,
Kara toprak bir yana da,
Kir çıkaran, kil kirlenmiş!
Kütle, kütle buzlar erir,
Ocaklarda tuzlar erir?
Kimyasından baz’lar erir,
Şarj ederken pil kirlenmiş.
Kir içinde her bir taraf,
Cezadan önce çıkar af!.
Mühür, kaşe, imza, paraf,
Zarf üstünde pul kirlenmiş!
Bu oyunda kimse utmaz,
Delik ozon hiç kül yutmaz..
Tartı bozuk, ölçü tutmaz,
Ton, metre, inç.. Mil kirlenmiş!
Gür ormanlar, karlı dağlar,
Mis gibi süt kokan yağlar..
Piknik yeri, bahçe, bağlar,
Köy, kasaba.. İl kirlenmiş
Herhangi bir dünya şehri,
Saçmıyor mu aynı zehri?
Kızıl Irmak, Tuna Nehri,
Ganj, Amazon, Nil kirlenmiş.
Madde, mana ve cisimler;
Düğün, dernek, merasimler;
Tanınmaz halde mevsimler;
Gün, hafta, ay.. Yıl kirlenmiş!
YAŞ der; Tanrım bizi af et!
Sel, zelzele, bin bir afet..
Münhasıran bu marifet,
Yarattığın kul kirlenmiş!