YÖRÜK TÜRKMEN KURULUŞLARI BİRLEŞTİ
Halkımız arasında şöyle bir söz vardır. 100 ecnebi bir araya gelir bir dernek, 100 Türk bir araya gelir 10 dernek kurar. Son günlerde bu söz hilafına ülkemizde iki güzel gelişme birden oldu.
Size bugünkü bu yazımızda işte bu güzel ve örnek gelişmeden bahsedeceğim.
Bu gelişmeler şunlardır.
Birincisi; Balıkesir’deki bütün Yörük ve Türkmen dernekleri birleşerek tek federasyon altında toplanma kararı aldı.
İkincisi; Başta Balıkesir Yörük ve Türkmen dernekleri olmak üzere, Türkiye çapındaki bütün Yörük ve Türkmen dernekleri Bursa’nın Orhaneli İlçesinde bir araya gelerek “Türkiye Yörük Türkmen Birliği” çatısı altında birleşme kararı aldı. Hayırlı bir karar olduğuna inanıyorum. Çünkü ayrılıkta sıkıntı, birlikte ferahlık vardır.
Bu birliğin genel amacını kısaca ifade edecek olursak, Türkiye Yörük ve Türkmen dernekleri olarak, Balkanlar, Ortadoğu, Kafkasya ve dünyadaki bütün Yörük ve Türkmen dernekleriyle iletişim kurularak Küresel çapta güç birliğini ve ideal birliğini sağlamaktır.
Bu amaçlara bakıldığında Türkiye’deki bütün toplum kesimlerini etkileyebilecek yeni bir güç merkezi ve güçlü bir sivil toplum kuruluşu(STK) doğuyor demek yanlış olmayacaktır herhalde.
Türkiye genelinde faaliyet gösteren bütün Yörük Türkmen dernekleri, federasyonları, Konfederasyonları ve Yörük Türkmen kültürüne gönül veren BAYŞAD(Balıkesir yazar ve şairler derneği) vb gibi gönüllü kuruluşlar 07.02.2015 tarihinde, Bursa’nın Orhaneli ilçesinde bir toplantı gerçekleştirdiler. Bu toplantıya yaklaşık 60 ilden temsilciler katıldı. Yapılan toplantıya “Yeniden Diriliş Çalıştayı” adı verildi. Bu çalıştayda çatı ismi “Türkiye Yörük Türkmen Birliği” olan bir birlik kurulması oy birliği ile kabul edildi. Hemen resmi işlemler başlatıldı. Genel başkanlığına da İrfan Tatlıoğlu getirildi. Çalıştayın sonunda da bir bildiri yayınlandı.
Bu bildiride özetle şöyle deniyordu.
“…Türkiye Yörük Türkmen Birliği, ülke bütünlüğünü tesis, dil birliğinin devamı, ideal birlikteliği sağlanması, dünya Türklüğü ile kucaklaşarak dünya emperyalizminin mezalimi altındaki Doğu Türkistan, İslam Coğrafyası ve Türk Dünyası ile bütünleşmeyi, kucaklaşmayı kendisine ilke edinmiştir. İslam Coğrafyası ve Türk Dünyasında yaşanan zulüm, baskı ve hatta katliamlar biz Yörük Türkmen camiasını derinden yaralamaktadır. Bu yapılan zülüm işkence ve katliamların bir an önce durdurulması konusunda gerekli girişim ve faaliyetlerin yapılması bizlerin birinci önceliğidir.
İslam coğrafyası ve Türk Dünyasının en önemli kalelerinden biri olan Misak-ı Milli sınırlarımız içerisinde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti isminin, bağımsızlığımızın sembolü olan ay-yıldızlı bayrağımızın, üniter devlet yapımızın hiçbir ortamda tartışmaya açılamayacağı ve pazarlık konusu edilemeyeceği, Türkiye Cumhuriyetinin resmi dilinin Türkçe olduğu gerçeğinin değiştirilemeyeceğini önemle vurgular, milli değerlerimize sahip çıkmanın asli görevimiz olduğunu belirtiriz.
Ülkemizin doğu, güneydoğu başta olmak üzere, muhtelif bölgelerinde terör odaklarının devleti ve hukuku yok sayan bölücü, ayrıştırıcı ve yıkıcı faaliyetlerinin bir an önce durdurulması, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğinin sağlanması, doğu ve güney doğuda yapılan bu etnik ayrımcılığın milletimize zarar ve rahatsızlık verdiğinden, bölgede acilen hukukun üstünlüğünün sağlanması gerekmektedir.
Yörük Türkmen camiası olarak, bölge halkıyla sosyal ve kültürel faaliyetlerde bulunarak, ülke bütünlüğüne katkı sağlamak amacıyla en kısa sürede çalışmalara başlanılacaktır.
Yörük Türkmen Birliği, ülkemiz ve milletimiz için her türlü fedakârlığa katlanmayı, çileyi şerbet olarak içmeyi kendisine ilke edinmiş bir gönül hareketidir.
Yapılan “Yeniden Diriliş Çalıştayı”nın ve bu çalıştay da ortaya çıkan sonuçların Türk İslam âlemine hayırlar getirmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz eder, kamuoyuna saygıyla duyururuz.”
Bu düşünce ve ideallere katılmamak mümkün değildir. Ancak bu düşünceler uygulamaya geçirilebildiği oranda değerlidir, önemlidir, sonuç alıcıdır.
Aksi takdirde kâğıt üzerinde ne kadar güzel hedefler ve prensipler olursa olsun, uygulamaya geçirilemediği takdirde başarısız ve sonuçsuz kalmaya mahkûmdur. Dileğimiz bu birlikteliğin her alandaki bölünmüşlüğe ve başarısızlığa çare olacak örnek teşkil etmesidir.
Yeni kurulan bu “Türkiye Yörük Türkmen Birliği”ni kutluyor, bu birlikteliğin oluşması için emeği geçen bütün Yörük Türkmen dernekleri ve gönüllü kuruluş temsilcilerini ve üyelerini tebrik ediyor, başarılar diliyorum.
Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Eğer her sendika, dernek veya kuruluş, belirledikleri hedefler doğrultusunda iş yapmak istiyorlarsa, bu birliktelik örneğinin, Türkiye’de faaliyet gösteren özellikle eğitim sendikalarının ve diğer bütün sendika, oda, dernek ve kuruluşlarına, birliktelik konusunda örnek teşkil etmesini temenni ediyorum.