Bir gönül hikâyesi,baştan sona gözyaşı
Kız âşıkmış oğlana, daha onsekiz yaşı
Mektup yazmış sevgili, vermezler beni sana
Dilerim ayıranlar, mahşere kadar yana.
Cevap gelmiş oğlandan, yaşayamam ben sensiz
Yokluğunla ölürüm, solar bu can, ten sensiz
Söyle bana sultanım, yazıldı mı fermanım
Kalbimde ki ağrıya ,sensin şifam dermanım.
Hasret yüreklerini, dağlıyormuş yakarak
Erimişler mum gibi, damla damla akarak
Feryat edermiş gül kız, ey sevgili, viranım
Sanki parçalanıyor, etim canım her yanım.
Duyanlar hep ağlamış, bu nasıl sevda diye
Kızın bey babasına, yalvarmışlar ver diye
Ne yazık ki babası, zalim bir efendiymiş
Gelinlik yerine kız, bembeyaz kefen giymiş.
Oğlan bunu duyunca, bağırmış dağa taşa
Yarabbim af et beni, asi değilim hâşâ
Kıydılar sevdiğime, al benim de canımı
Toprağa mı vermişler, gül yüzlü cananımı.
Çok sürmeden oğlanda, ruhunu teslim etmiş
Bu aşk hikâyesinin, sonu hüzünlü bitmiş
İşte o gün bu gündür, gönülde yara denir
Aşk kırmızı gül ile, sevda siyahla gelir.
Şükran Gülcenaz AYDOĞAN
(
Kara Sevda başlıklı yazı
Şükran Aydoğan tarafından
20.02.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.