Yağmurlu bir nisan sabahı,
Gecenin en sessiz yerinde,
Uykuların en derininde,
Usulca yağmış çileler yeryüzüne...

Çocukluğumun tertemiz anılarından,
Dudaklarıma bir şarkı dökülüyor.
‘Yine nisan yağmurunda ıslanacağım,
Yine sensiz bulutlarla dertleşeceğim...’
Zamanlar değişti, insanlar değişti
Sevginin göz alıcı muhteşemliğinden,
Hasretin can yakıcı ızdırabından yana
Değişmedi hiçbir şey...

Her nisan yağmuru aynı hüzünle yağar,
Hep aynı duygular oynaşır,
Kıştan bıkmış, sıcağı özleyen
Sokakların kaldırımlarında.
Son bir gayretle fışkırır yaprak,
Aylar önce kuruduğu sanılan dalından.
Önce meyve ağaçları çiçek açar,
Kardelenler, gelincikler, papatyalar,
Ardından, mor, pembe, beyaz leylaklar.
Ah... O leylaklar... Beyaz leylaklar...
Delikanlı yıllarımın ilk çiçeği,
Delikanlı sevdamın ilk itirafı.
Şimdi bile burnumda tüten,
Delikanlı gönlümün ilk aşk kokusu.

Nisan yağmuru, çiseliyor yine...
Bahçemdeki leylaklar açtı açacak,
Ve ben o leylaklara bakıp,
Kim bilir kaç kere yaşayacağım,
Delikanlı yüreğimin,
Delikanlı sevdasını.
Ve kaç kere ağlayacağım,
Şimdi yaşlı yüreğimle anarak,
Gençliğimin aşk hatırasını...
Ve kaç kere daha söyleyeceğim.
Gençliğimin anılarını tazeleyen,
‘Yine nisan yağmurunda ıslanacağım,
Yine sensiz bulutlarla dertleşeceğim...’ şarkısını.










( Delikanlı Yüreğimin Sevdası başlıklı yazı raziye-odemi tarafından 6.03.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.