Bir kuş havalansa, iltica edip gökten
Zaten yağmur başlar, kan beyne hücuuum!
Ufaktan bir kediyi yol ortasına sererekten
Mirket fırlar bir anda: “İyi misin yağmurcum?”
Seni orada bi’ yerde, kuşlar makûl sevgilim
“Çend sal bü dive tu
were” hey gidi!
Masanın altından şarap
şişesini veririm:
Mirket şapka çıkarıp:
Şakaklarım eridi!
Dur şimdi bak aklıma
şu gelip birden;
Ben seni öpmüştüm,
neden, neden, neden?
Birazcık emip
dudağındaki mor zehirden
Mirket ölüp kahrından;
ya neden ama neden?
Sonra Rimbaud orası
değil, bak burası deyip;
Açık kol aralığı martı
Livingston piuuuuuv!
Katile çaylar bedava, biz
çaylarımızı ödeyip;
Mirket kaybolur
gözden: kedi başlar miuuuv!
Ama hayır, mükemmellik
orada olmak demektir
Ulaşmak için hiçbir
şeye, Tanrı’nız yorgun!
Bir akşam uçaklar
düşerken, düşmeyen yavşaktır!
Mirket nerede olmayıp:
Ne demişti De Morgan?