Sarmışken ömrümü, düşünce hali,
Bir "huri" göründü, "gel" dedi bana.
Onurlu duruşu, içten cemali,
Tutuldu dillerim, "lâl" dedi bana.

Usulca sokuldu, gönül bağıma,
Taht kurdu gönlümde, aşk otağıma,
Baharı taşıdı, hazan çağıma,
Yıktı engelleri, "gül" dedi bana.

Beraber başladı, ömür seferi,
Her geçen gün arttı, bende değeri,
Döktü yollarıma, sundu cevheri,
"Ölümüne sevdim, bil" dedi bana.

Hepsi canından can, üç evlât verdi,
Sildi yaşantımdan, kederi derdi,
Tertemiz ömrünü, önüme serdi,
"İstersen çiğne geç, yol" dedi bana.

Saçını süpürge eyledi durdu,
Kendini unuttu, halimi sordu,
Derledi topladı, bir saray kurdu,
"Okşa saçlarımı, kal" dedi bana.

İşte o gün bu gün, otuz küsür yıl,
El-ele yürüdük, macera değil,
Her ikramı bana, olurken "sebil",
Şirin dillerini, "bal" dedi bana.

Ömrüme mutluluk, gönlüme huzur,
Diz-dize göz-göze, geçsin bir ömür,
İyi kötü günde, hep yanımda dur,
"Mutluluk kaynağım, "ol" dedi bana


5 Kasım 2009
( Bana başlıklı yazı ismet-top tarafından 6.11.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu