Unutamadığım sesleyemediğim dilime
Doladığım sevdalı türküm Kim bilir
Kaç gayrı meçul düşler öldürdük
Senli benli sayılmayan
Şimdi içiyorum şerefine
Yarım asırlık ömrümün
Az kaldı tümlenmesine
Yine düşler kuruyorum
Kör topal Ateş çemberinde
He desem tutuşacak
Gözleri mavzer yüreği yaram
İçimin zındanlarında yatan
Eli tetikte kadınım
Bu aşkı sakın öldürme
Asırlardan beri tutsagım sana
Saklı kent gibi efsane
Oturup içiyorsam çocukluğuma
Bilki unutulmaz anılar var
Atılmayacak kadar yabana
Diyorlar ki fırtına kopacakmış
Yıkılacakmış dağlar üstüme
Başı boş serseri yüreğim
Savuracakmış yerden yere
Varsın savursun...savursun da
Aramasınlar bulanık çaylarda
Ey on parmagı altın kadın
Ben seni çoğalttıkça tükendim
Şimdi Al baharlar kristalleşsin
Mavi gök yüzünde
Çagla yeşili gülüşlerin
Yokluğun da başka vursun şurama
Bağrım örselenmiş olsada
Yürek hamurunda mayalanmış taptaze
Fırından çıkmış sıcak ekmek gibi
Öyle bakma yüzüme yak ışıkları
Kalmasın aydınlamadık sokagı
Gelip bağdaş kurdum köşene
Sarılıp gitmek değil gaye
Asırlardan beri sır gibi saklı
Bu bir ilk olsa da
Seni sevmenin öteki adı aşk
Salim Erben
(
Sayfalarına Yaslandığım Kadınım başlıklı yazı
erben tarafından
14.03.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.