Saç...... Tokası
Bir sabah uyandığımda herşeyden habersiz normal bir günümdü. Kahvaltı yapılacak "yengem "Sobada bir şeyler hazırlıyordu . Köy evi o zamanlar milangaz yoktu gaz ocağı vardı onunlada çay kahve gibi küçük şeyler pişirilirdi. Genelde soba üzerinde pişerdi yemekler . Ağır şeylerde köy ocakları vardı, şömüne gibi, onun üzerinde pişerdi. "O gün "aile büyüklerim "evde değillerdi.Kendimden bir yaş büyük ablamla başladık birbirimizin saçlarını yolmaya ve bayağı birbirimizi hırpalıyorduk, aynı odadaydık "kardeşimle "ikiz gibiydik ablamın "boyu kısa "benim ondan daha irice ve uzun "ablam "dokuz bilemedin "on yaşında, "bense ablamdan "iki yaş "farkım vardı.
Bütün olay bir "saç "tokasından çıktı , bir trajediye döndü!". "Ağebeyimin "eşi , olaya tanık oldu , "O hiçbir şeye karışmadı."Evin "gelini ya sorun çıkar diye galiba" . "Oda çok "şaşkınlık içindeydi!. "O arada ağabeyim olaya müdahale edmek için kardeşimle beni ayırt etmek istiyordu , kardeşimle öyle dalmışız ki , kulağımız hiç bir şey duymuyordu. Benim tokam senin tokan diye.
Ağbiyim:
Bana bir "tokat attı "elinin tersiyle "burnumu kırmış"!. Burnunumu kırmışki haberi bilene yok çeşme gibi akıyordu burnumdan kan!.
Olan olaylar karşısında ağbiyim şaşırdı!".
"O günde başka "köyde "gelin olan büyük "ablam ziyarete geldi. Olaylara tanık oldu, bir anda kendisini savaş alanı gibi yerde buldu. Çok şaşırmıştı !. Sonra hal vaziyet öyleyken "ablam burnumdan akan kanlara bir legen tutu!". Ben ne oldugunu şaşırdım!. Büyük Ablam baktıki oluk oluk akıyor bu kez sırt üstü çevirdi "kanı durdurmak için, iricede bir "boyun kısmıma "havlu doladiki "üzerime sıçramasın diye!".
"Orada biraz başarılı oldu ablam!". Artık ağbiyim yalvarıyor bacım babamgile söyleme, çünkü bizim "On basamaklı küçük bir "balkonumuz vardı , "balkondan düştüğünü söyle diye yalvadı!". Bende çocuk aklımla tamam ağbiyi dedim. Birazda para verdi susma payı olarak bir kaç lira, " çocuk aklıya!." Parayı görünce sevindim "Sakız alırım diye!". "O devirlerde" , "kenger "Sakız vardı , "onu alırım hesaplaması yaptım" kendimce!". Kendi hal vaziyetimi unuttum. "Saf çocuk aklı". Benim gözümü boyadılar büyük ablamda aynı sözleri söylememi tembih
etti !!.
"Annemlere demiyeceğim sözünü verdim.
Halen farkında değildim ben bu tokatı neden yediğimin. Bir "toka için vurulurmu diye ağlıyordum, "ağlamaktan "gözlerim "şişmişti! . Suratım boksör maçından çıkmış gibi şişmişti. Annemler öğleden sonra yüzümdeki şişlikleri farketmişler. Annem ve Babamın birden yüz ifadeleri değişti ve benim suratıma bakarak:
- Burnuna kim vurdu?.
Hiç ayrım yapılmazdı hep aynı değer biçilirdi. Hatta "Kızlara verilen önem daha fazlaydı!'. 'Balkon'dan düşdüğümü dersem bilene ailem buna inanırmı!".
- Ağbiyin dövdü değilmi dediler?.
Babam bayağı kızmıştı ağbiyime çünkü burnum kırılmış , burun kemiğimde damar çatlaklığı , iyileşmesi bayağı zaman almıştı burunumun yapısıda bozuldu!. Saç tokasını kilimin altına saklamışız. Ablam diyor benim saç tokam , ben diyorum benim. "Bir saç tokası yüzünden burnumda arıza kaldı!". Zamanla iyileşsede "burun kanamalarım arada oluyordu!". Bunu ilerki yıllarda koz olarak kullandım. Orta okul birinci sınıfta , bütünlemeye kalmıştım." Ya aynı sınıfı tekrardan okuyacak yada bir sene evde bekleyip sene sonu imtahanlarına katılıp kaldığım derslerden imtahan sınavını verecektim. Ben evde beklemeyi kabullenmedim çünkü okul cıvıl cıvıldı!. Biliyordum bende evde vakit geçiremiyeceğimi. O yıllarda sınıf atlama yoktu , aynı sınıfı tekrar edecektim.
"Babamız hep aydındı , "annemiz biraz "baskıcıydı.
"Annem "ailesinde çok "baskı almışki aynısını "bizlere uyguluyordu. "Babamın "ikinci "eşiydi. ilk eşi felç geçirmiş ,ilk eşinden iki kız , iki oğlan çocuğu var, felç yüzünden hareket edemediği için "Babam mecburen bu "çocukların bakımı ve kendiside "çiftci olduğu için işlerininde "büyüklüğünden dolayı iki "evlilik yapmış!..
"Annemde köyde ağa "kızıymış. "Babamında anlattığı kadarıyla , Annemi bir "sürü "koyuna" annemin isteği dışı evlendirirler. Babam tarafından annemin babasına başlık parası olarak verilir. Yani kurbanlık koyun misali. Baba Ocağından gelin edilir. Annemiz evlendiğinde 16 sındaydı. Babam "32 yaş farkı, "16 .. sında evlenen "Annemin çok yükümlülükleri vardı". "Evinin hanımı" , "diğer kadından kalma çocuklar ", işi bayağı büyüktü , kaldıramıyordu. Küçücük bedeniyle büyük bir çiftçinin işlerinin yükümlülüğünü. Çalışarak o yükün üstesinden geliyordu. "Teyzemler de okuma yazma bilmezlermiş"! "Dedem sadece "Anneme öğretmiş okuma vede yazmayı"!. "O devirlerde "Cami imamları arab alfabesi yerine, "Halka "Türkçe "Öğretirlermiş!". Annemin anlattığına göre buna ("Kıraat Bilgisi denirmiş"). "Annem "Camide ögrendiği harflerle bütün hayatını idam ettirirdi. "Adres okumada , nereye gideceğini heceleri tutuşturarak bulurdu"!. Ayrıcada annemin çokda güzel "Matamatik kafa hesaplaması vardı. İyi de bir "Matamatikçiydi!. . Bu bilgilerinide kendi ürünlerini "Pazarlıyordu"! . Yetmiyormuş gibi yanındaki "Komşu pazarcı kadınların da "Pazarladıkları "malın hesabını yapıyordu"!.
Çokda kafalıydı. Annemin Babası bir bu kızından çekinirmiş. "Dedem sağlığında "üzüm bağsı" bilene bağışlamış anneme"!. Annemden bütün çevresi çekinirmiş. Aslına bakarsan annemde"!. "O devirlere göre pekte cahil değilmiş çok akıllı biriymiş" !.
"O devirlerde kadının sayagılanması , heleki Köy ortamında , akıl almaz birşey inanılması çok zor olan şeydir"!. Bazı zaman annemde çok zor şartlar altındayken , sağlıklıda düşünemez. Gönlü nasıl istiyorsa kendi çocuklarınada öyle davranıyordu. " Babam hep eğitilmelerimiz için uğraşırdı"! .
"Okurlarsa cahillikten kurtulur", güzel hayatları olur derdi"!. "Kadının okuması büyük bir yücelikti babam için"!. "Anneler yetiştirir "geleceğin nesillerini "topluma kazandırmak için!. "Babamda bu yoldan çıkardı ve her defasında da "Kadının eğitilmesinden yanaydı"!.Hayatı daha iyi algılardı. "Babam Okullu eğitimli insan kör olmaz gideceği yolu kendisi bilir düşüncesi hakimdi"!.
"Egitimli nesillerin yetişmesi, babamın en büyük hayellerinden biriydi"!. Annem beni göndermek istemedi yeter artık !
-Mısıra vezirmi olacağın diye!.
Bende annem beni okutmayacak diye çok ağlıyordum , aklıma burnuma vurmak geldi!. "Zaten çatlaktı az bir dokunmada kanardı!". Haftada da sürekli tekrar ederdi. Ben de bir türlü iyileşmiyordum. Ailem bunun üzerine uzun uzun düşündü kızımızı okula gönderemiyoruz bu kezde üzüntüden oldu dediler. Beni tekrardan "Orta "Okul bire devam ettirdiler. Yeniden benim "okul sevincim baslamış artık isteğime kavuşmuş, sorunsuz gidiyordum "Orta "Okul üçüncü sınıfına gidene kadar başarılı bir öğrenciydim"!.
Bir kere arta "(arkaya) kalmak beni bayağı hırpalamıştı ki ben artık en önde yürümek istiyordum geçmişimi kapamak için sınıfta kalmış dememeleri için, çok çalışıp göze gelecek kadar, "Ögretmenlerim tarafından da "İsmi önde konuşulan başarılı bir "öğrenci oldum. "Öğretmenler tarafından öğrenci karekter konuşması yapılıyordu"!. "Bende her öğrenci gibi sınıf numarasına göre sözel konuşturmaydı!. Bu sözelde de kişisel konuşmam bittiğinde"!. Altı yedi ögretmen oluyor gurup calışması gibi bir şey .
"Bana sizden çok iyi bir "Hakim olur diyorlardı"!.
" Benim bunun üzerine biraz daha güvenim geldi artık okuyacak büyük hanımefendi olacağım dedim"!. Ne kadar akıllı olduğumu "Annem ve "Babamla diger "kız kardeşlerimin yanındada paylaştım"! . Devlet dairelerinden gelen "mektup ve "evrakları "babam hep "bana okuturdu"!. Çünkü benim okumam bir başka gürül gürül , her okuduğumu anlıyor Babam!. Diğer ablalarım anlaşılmaz bir şekilde okurlardı , Babam her defasında da çağırın benim kızımı! Kızım okusun derdi!. Babamın güvenini kazanmıştım . İlerki yıllarımda da okuyacağımın garantisini elde etmiştim. Öylede oldum. Geçte olsa başarılı birşeyler yapma mücadelesi verdim. Birinci ikinci sınıf derken üçüncü sınıfıda tamamladım. Sıra geldi Ortaokul diplamasına, diploma alınacak,vesikalık resim gerekli.
- Annem.
- Diploma almasına gerek yok. Mısıra Valimi olacak diyor.
- ben ne dersem o olacak, okul diploması alınmayacak . Köylü kadını halini kim bilir, ne acılar çekiyor ki onun iç dünyasını çocukları anlamaz. "O an için ne düşündüyse, şursuzca hep pataklıyordu . Babam, Annemin elinden zorla aldı. Bu aradada iyice sopa yemiştim. Demekki bu nasipde bana kalmıştı.
-Tamam hanım senin istediğin gibi olsun.
Annem bayağı Babama kızmıştı.
- Bunlar hep senin başının altından çıkıyor, sen şımartıyorsun. Evlenenler dışında evde dört "bacıyız . Üç kızımız Okullu olduk, biri hariç. Annemin geldiği ortam baskıcı bir ortamdı o nedenlede kendine göre doğruları vardıki! Bizleride öyle yetiştirmek istiyordu. Kendiside kadın olduğu halde neden öyle yapardı anlıyamazdık. Annemin elinden daha fazla sopa yemeden kurtuldum! .
İllaki o diplama alınacak. Okul bitmiş annemin karşı çıkması, "O diplomanın alınmaması beni bayağı üzmüştü. "O diplolamayı almam lazımdı, hak etmiştim, benim için servetlerin en büyüğüydü. Annem bilmesin diye Babamla köyden anemin korkusundan fotoğraf çektirmeye ayrı yollardan gittik. Babam beni ayrı ayrı sokaklardan, Belediyenin önündeki MInibus durağına getirdi. Diploma almam için Fotoğraf gerekliydi, ağlamaktan gözlerim şişmişti.
Çirkin çıkacağımı bile bile Kazaya gittik ! Kazada`ki fotoğrafçıda bulduk kendimizi çektirdik Fotoğrafı yeterki diplomamı alayım!.
- ohhhh...dedim.
Nihayet isteğime kavuşmuştum.Sevinmiştim dünyalar benim olmuştu.
- Baba kız yine beni kandırdınız .
"Annem gülerek benim başımı okşadı. Bir okadarda şevkatli bir anneydi"!!!!!.
- Aslında beni anlamanızı isterdim ben böyle yetiştirildim , gayem sizleri ezmek değil derdi. Aslında annenim kızgınlığı biz çocuklarına değil belkide çevrenin kötü oluşu böyle tutumuna sebeb oluyordu bizler okuduk. "Annem dilinden düşürmüyordu artık benim "Kızlarım " OKullu oldular"!. Her Defasında da "Annemizin gurur kaynağı olduk. "Köy ortamında insanlar birazda sadece yerler içerler fazla kafaları çalışmaz temizdirler ama birazda kafadan çok mideleri çalışır . Hepte onlar gibi düşünmen lazlım onların fikirlerini empoze etmen lazım senin düşünceni hiçe sayar cahil kesim. Boş boğazllık denir buna. Bu nedenlede Annem bir komşusunun Tavuğuna kiş dese hemen Okullu kızlarını başına kakarlar. Okula gitmek ve eğitim almak onlarca kötü algılanıyor.
Eğitilmedikleri için haliylede oralarda da okuyan kesime çamur atarlar her zaman. Kedi uzanamadığı ciğere pis dermiş buda öyle bir şey gerçekten .
Annem , her defasında onlara karşılık verir. "Cahilliğe "savaş açar ne güzel bir anneydi!!'. "Bu kezde Annem ,Aydınlanmıştı"!. "Kızlarımın Elinin tututuğu Kalemi olamazsınız"!. " Benim Kızlarımın Ayağının bastığı yere sizin kafanız bilene giremez derdi!". Demekki onların sarf ettikleri neydi ki annemde öyle konuşurdu. "Elleri öpülesice Anne ve Babalara bu yazım armağanımdır"!.
Aydınlağa doğru yürümek ne güzel bir şey.
Wasserbilig ` den 07 - 11 - 2014
(
Saç...... Tokası başlıklı yazı
Mosell 07 tarafından
15.03.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.