İç ses:
Soğuktan tirtir titreyen iki kişi.
İkisi de gecenin şehri gibi suskun,
Ve endişeli.
Çok üşüyen az üşüyene sordu,
Takatsiz ve gözleri dolu bir sözle.
-kim bilir kaç kez sevişti.
Sisli dağların en ücrası ve
ferini git gide kaybeden ikindi güneşi.
-yetmiş.
-niye yetmiş
atmışdokuz desek yetmez mi?
-yetseydi öldürür müydü
bir palavra Şirin’i?
İç ses:
Son bulmasa da, biraz durdu kıçı kırık masada muhabbet.
Ve o ara,
Soğuyan çayların üzerine beyaz buharlar
çil çil indi.
O kadar tembih etmesine rağmen tezgahtar,
Soğuktan üşüyen bu iki kişinin,
savaşı bitmedi.