Yörük Kızı Gülşen
..........
Anadolunun bir kasabasında bir genç dünyaya gelir.. Bu gençin varlıklı bir ailes vardır. Varlıklı bir ailenin oğluda olsa ne yazar insanlar her halde oturduğu yerde ekmek yemezler tüm zenginliklerde emek elde edilmeden kazanılan kolay yaşamlar olmadığını hepimiz biliriz illaki bir iş eylemi olması lazım hareketlilikde diyebilirim.. Yıllar yılı kovaladı bu genç büyüdü evlenecek çağa geldi.. Köylerde normaldir gitdikleri aileden hemende sözü keserler hayır demezler kendileri gibi kültürleride sevgi yüklüdür laf ağızdan çıktımı onların imzalı senetleri gibidir.. Bu genci baba kendi etrafından bir dünyalar güzeli kadınla evlendirir , bunlar zamanla evlilikleri bayağı zaman aşamasına gelmiştirki çocukları olmaz hiç .. Adam bir yandanda dediğim gibi köylülerin mesleği olmaz elleri hangi işi tutarsa onlar onu meslekten sayarlar, bu oğlanda eli bütün işlere yatkındır adeta babasının eli ayağı göz bebeği olur..... gel gelelim çok calışkan vede üretken aile etrafında vede köy halkı tarafından o kadar sevilen biri olsada bu oğlan çok mutsuzdur zürüyeti yok.. Köylerdede eğer evlenen çiftlerin çocukları olmazsa bir süre sonra o aile zürüyetsiz diye köylülerin ağızlarına bolcada malzeme olurlar. Bu çiftler sürekli aşağılanır çocukları olmadığı için.. Genç adam artık farkındanlığını anlar tıbbiyeye yönelir karı koca olarak bir kaç yıl tedavi görürler çiftler.. Adam vede kadın .. Adamın korkusuda daha çok kendinden şüphelendiği için bu tedaviye eksi gözle bakmaz artı gözle yani olumlu bakar.. Kadınında zaten yıllarca beklediği bir çocuğunun olması tümden sevinir bu tedavi yöntemine kocasıyla birlikte aralıksız hayır demezler düzenli bir şekilde tedavi yöntemine uyum sağlarlar.. Bu süreç üç dört yıl sürer.. Bunların akranlarının torunları vede torunlarının çocukları olduğu halde bu çiftler zürüyetsizdir.. Tedavide sonuç vermez daha çokta kadının arızalı çıktığı tedavi sonucunda öğrenilir erkek normaldir.. Bu kadın neler çeker doğurmadı diye çok acılar hemide en büyüğünden.. Doğurmadıysada doğuttururlar köylük yerde kadında malesef ikinci pilanda kalır gerek ailesi tarafından gereksede koca tarafından bu kadın mecbur edilir kurban olarak seçilmeye ezerler her daim, sus sen konuşma kadın başınla, erkek nederse o olur, erkeğine itad et gibide bir yaklaşımla... Bu kadın ne yapsın bu şekilde doğuramadığınamı yansın köy dilinde köylülerce aşağılanıp kunnamadık katır kelimesinemi yansın.. Kadını hayvan yerine korlar kodular hayvan gibi muamele yaptılar.. gerek köylü halkı gereksede etrafı akrabaları tarafından dışlandı bu güzeller güzeli MELEK hanım... Bu kadın doğurmadı diye hep itilip kakıldı .. Birine öte git biraz dese hemen lafı otudururlar kadına sen sus doğurmadık katır derler MELEK'e her daim... Bu kadının kısırlığını kahıç veyahutda KAKIÇ yaparlar başına kakarlar kadının ... Kadınsa sanki boynuna geçirlmiş idam fermanının uçkurunda bağlıdır... Tüm hayatındaki tek suçu doğurmadığı malesef bu kadar bağnazlık olurmu oluyor işte.. O kadın kalabalık bir şehir ortamında olsaydı bu kadar aşağılanmazdı kimsede onu ilgilendirmiyordu çocuğunun olup olmadığını belkide çok mutlu birey olurlardı.. Öyle ya bunlar artık zürüyetsiz olduğundan bir türlü köy dilinden kurtulmaları lazımdı bu çiftlerin.. Kadın kocasıyla birlik olur kendi üzerine kuma alır tek kocamın zürüyeti dünyaya gelsin diye.. ..Adamda bayağı bir bu tedavi ortamlarını yurt dışına işçi olarak gittiği için yaptırır... Adam paradan, puldan çekinmez imkanları geniştir... işçidir kendisi büyümüştür evin erkeği baba işini değil özgür kendi işinin patronudur yani yurt dışında işçi bir erkek.. Zürüyetinin dağılması için elindede para olunca kadınıda yani ilk eşide müsade edince çocuk için ikinci bir eşe ikinci evliliğe yönelir adam.. Arkasındada hepten ilk eşi destekler kocasını ne yapsın köylük yerde kadının tek bir şansı kocasına destek vermesidir.. Birliktelik olurlar bu kadın kocasıyla anadolunun bir yörük köyünden fakir bir kıza düğürcülük yaparlar.. Kız "GÜLŞEN onbeş, bilemedin onaltı yaşında zaten kuma üzeride olduğu için nikahsızdır bu yörük kızının evliliği... İlk nikah adamın ilk eşindedir.. GÜLŞEN'in anası , babasıda olmayınca kardeşleri para vede mal sevdasından bacılarını çocuğu olmayan bu adama doğursun kuma üzerine gitsin diye zaten abileri için kaç yazar onlar pula tapmışlar ... Kız kardeşlerinin üzerinden kendilerıne pay çıkarmışlar bu kadarda tesadüf olamaz anadoluda kadın olmakta bazen böylede kullanılır başlık parası için bir servetdir kadın olmak ahhh... şu... kadın.... olmakkkk...namus değerlerini hiçe sayan kardeş müsvetdesi bedeviler bacılarını mal gibi bu alamancı çocuğu olmayan adama söz kesip evllik işlemlerine başlatırlar, mal alıp verir gibi adam bir iki para kıstırınca kızın kardeşleri kadını bir boğaz, bir boyun dolusu gerdanlığa bacılarını bu kocaya pazarlarlar sanki hayvan alıp veriyorlar ne biçim anlayışsa.. İstemede olunca kısadan fazla sürmez düğün dernek yok bir hafta içinde bu yörük kızı GÜLŞEN' i ..... gecenin bir yarısı bu oğlana KADİR'e eş olarak getirirler kafasına üç beş kırmızı poşu dolamışlar.. Kızında sevdiği bir erkek var gel gelelim abileri bunu para için sevdiğine değil bu koca adama verirler kuma üzerine kız onaltı yaşında yavar yada yok o kadarda küçük biriydi.. Bir geldiki koca adamın evine yüzündeki poşudan duvak arkasından bile gözüküyordu ağlamaktan gözleri yumruk gibi olmuşşş.. Zorla olan bir evlilik vede kendiside daha çocuk sevdiği erke gidememenin acısını sancısını öylece bedeninde yaşıyorki içi dışına çıkmıştı adeta davul olmuştu göz kapakları .. haftalarca inmedi garibimin gözleri ağıt üzerine hayatlar kurulurmu hiççç..... Onların cepleri doldu abilerinin ceremesinide bacıları çekti... Bacılarınında hayatını abileri bir pula satdılar utanmazlar.. GÜLŞEN ; artık yörük kızı bu evin en gözde hanımı oldu çünkü zürüyet verecek o aileye el bebek gül bebek iki kadınla birlikte adam hayatını idam etdirecek mecburdu kendi istekleriyle olan kendi kanunlarıydı.. Kadın normal çıktı eşi olacak adama bir erkek çocuğu verdi .. bütün aile mutlu .adamın ocağı şenlendi artık.. hemide erkek zürüyetiki o erkeğin gelecek olan neslidir.. Yıllar yılı kovaladı bu kadın yörük kızı habire üredi hep arka arkaya oğlan çocuğu dünyaya getirdi aradada .... kız çocuklarıda oluyordu.. Adamın artık kısırlık sorunu bitmişti bu ikinci YÖRÜK eşinden doğan çocuklarla geniş bir aile oldular.. İki kadın aynı evde yaşıyorlar köy ortamındada atmazlar bir diğer kadınıda öylece anlaşarak birlikte iki kadın yaşarlar buda onların kaderleriydi .. Artık adam ev bark sahibi yurdışında çalıştığı için çocuklarıda kocaman evlenecek çağa geldiler.. , gel gelelim bu çocukları adamın hazır parasını yedikleri için birde el bebek gül bebek büyüdükleri için hiç iş tutmazlar işte bilmezler.. kimi okullu olur kimi uyuz gibi dolaşırlar... Adam yani baba artık çocuklar büyüyüncede onunda zamanı biter ihtiyarlamıştır.. emekli olduğu içinde son anlarını köyünde yaşamını sürdürür geniş ailesiyle birlikte.. Bir gün hayat bu baba hastalanır vefat eder.. Bu adam emekli olduğu için aylıkta nikahlı eşe gelir diğerinin nikahı olmadığı için kuluçka makinası gibi habire çocuk doğurmuş Yörük kızı anlaşılan ikinci bir kimlik, haklarıda yok adamın malını istediği gibi kendine pay etsin bütün imkanlar ilk eşindedir.., emekli maşı ilk eşe gelir adam vefat etmiştir, birkaç yıl geçer adamın ilk eşide hastalanır oda ölür ne olur !? Bukezde çocuklar işzidir, mal vede mülk evde var ama arkada para kaynağı bitmiştir babanın üzerinde yaşadıkları için .., bu kezde evde arızalı bir evlat... vardır hasta .. o zaman bu aylıkta o çocuğa bağlanır hak olarak talep ederler ölünce emekli Babanın maaşı; hasta çocuğuna verilir.. Bir gün ne olur bu hasta çocuk daha öncedende babanın vede üvey annenin sağlığındada yaptığı hataya düşer..... Hasta oğlan aileninde bilmediği kimsenin aklına gelmeyen ilk eylemini yapar.. Duayla elinde bir bıçak kendi öz annesini vede üvey annesini bıçak darbeleriyle köy ortamında vede sokak ortasında , mahalle arasında haşat eder bunlar yere yığılır kalır.. Ne biçim zürüyetse !?... Babada yatalak hasta.. Kadınlar aklı kıt Çocukları tarafından bıçaklanılar..., bu iki kadın haftalarca hastene ortamında tedavi görürler..iyleşmek için ölümden dönmüşlerdir iyileşir gelirler hastane ortamında kalarak. Derken aradan BİR KAÇ YIl geçer zaten üvey anne vede babasıda vefat edince bu hasta olan çocuk bu kezde emekli maaşı için kendi öz annesi vede kardeşlerine terör estirir. Çünkü babasının emekli maaşı hasta olan çocuğa kalmıştır.. Vay benim paramı ben değilde siz istediğiniz gibi kendinize harcıyorsunuz diye aklına koymuştur her halde. ... Bu hasta çocuk tekrardan hataya düşer ruhu bunalım gibi ..., neler olu nelér olur yürekler kavrulur! Yer gök aglar... bulut olur.., şimşek olur.., gök yüzünde deli dolu ÇIĞILTISI gibi bu ailenin üzerine taş yağar..., yağar ..., taş yağar gök yüzünden adeta!.. Yürekler ağıza gelir FIRTINALAR kopar.., hasta çocuk kendi öz annesini hiç gözünü kırpmadan para için anasını evin içinde bıçak darbeleriyle öldürür !! Yörük kızının anasının nefesini deli oğlan kesmiştir bu deli çocuk delikanlı deyim yetmiyormuş gibi aynı ortamda bulunan erkek kardeşinide bıçak darbeleriyle adeta bir kASAP hayvan keser gibi saldırır bedenlerine yani gözü dönmüş eşkiyanın bilindiği gibi kasap önüne kim geçerse rast gele bildiğini okumuş. olay yerinde anası ölür aldığı ağır darbelerden yörük kızının GÜLŞEN'in acı vede HÜZÜN sonu olur zürüyet vereceğim diye geldği evdede kendi evladı tarafından canına kıyılır
o güzelim Annenin!!. Diğer kardeşi ağır yaralı olunca tedaviye sonuç verir hayatda kalır aldığı darbeler her ne kadar ağırda olsa yaşam savaşını kazanır.. , hasta Çocuk delilik yapan baba maaşı için oda Hapishaneyi boylar halen hapistir.. Koskocaman hayatlar bir maddiyat uğruna söner gider arkada ruhen örselenmiş yaralı bir kaç nüfus kalır.. Keşke böyle hüzünlü sonuçları olmasaydıda o çocukların baştaki hayatlarında kazanımları olsaydı kendi kazançları bu günkü durumları doğmazdı bir çıkar uğruna hayatların en acımasızıda bir annenin hayatının kendi öz çocuğu tarafından ziyan edilmesi yürekleri yaktı! Kavurdu kocaman köylüler olarak alayı yasa büründü bu deli tıranvalı oğlanın yaptıları akıl almaz dıramasından.. geride sevgi seli sönmüş..., örselenmiş yürekler kaldı ve onlarda yaşıyorum diyorlarsa bu koşullarda halende.. Tranvalı bireyler olarak yaşamlarını idam etiriyorlar hayatda kalanlarda!!.. Malesef öfkelerimizin kurbanları olupta haksız yere kim olursa olsun canları vede canlıları yakmayalım vede KIYMAYALIM ziyan olan buarada İNSAN hayatının bir hiç uğruna göçüp gitmesi ..
Zaten YÖRÜK KIZI GÜLŞEN ...........
..... hiç yaşamadıki!!???..
Bernkastel_Kues`dan Dönüş Korkmaz... 6.Nisan.2015..
(
Yörük Kızı Gülşen başlıklı yazı
Mosell 07 tarafından
6.04.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.