Hikaye / Anı Hikayeler

Eklenme Tarihi : 11.04.2015
Okunma Sayısı : 1737
Yorum Sayısı : 0
....................
......................................

İSTANBUL'U TANIMADAN DÜNYAYI SEYİR  EDEMEZSiN!
Köylü Kızının Yaşantısından Bir Kesitdi!

İstanbul`a iş bulmak amacı ile gitdim ama orada çok olanaklarımın olduğu büyük birde çevreyle tanıştım inanılır gibi değil ? Haniya hep derlerya yokya olamaz nasıl olurda böyle konuşursun ben şimdi neler yaşadığımı  bir bir anlatacağım elimden geldiği kadarda.. Ya.a.a.. ablamın  çok kalabalık bir çevresi sayesinde sürekli bana iş bulma kaygılarım vardı ama her nedense bu kaygılarımı  tanış çevre sayesinde hepte olumlu olarak bana adres veriyordu iş adresim avuçlarımın içindeydi gelde anlat o zamanın gençliğine bir türlü iş beğenmiyordum dört duvar arası işler bana baskılayıcı geliyordu sürekli şehrin havasıda beni çok sıkıyordu oradan kurtulup köyüme gitmek istiyordum.. Bir türlüde kendime yediremiyordum yeni gelip köye tekrardan dönmeyi zamanla alıştım, o şehir hayatına artık köyümüde pek aramıyordum rahatmış, boş boş gezmek ablamın sırtından o hep çalışıyor. Bense  iki sene üretmeden ara ara iş bulup katkım oluyordu ama çok azdı  çoğunluk hep evdeydim..  Ablamın benim için tutuğu kiraladığı eve işten gelirken içeri alırken bin kere  düşünürdüm ben,  nedeni  ise  ablam  gelecekte şimdi temizlediğim evi kirletecek çizmeleriyle vede ayakkabılarıyla eve  aniden dalacak diye.. Tasalandığım şeyede bakın!  Çok titizdim Ablamsa benden çok çekinirdi kendi paramla kiraladığım evime bile giremiyorum desturla giriyorum her defasında ablamla bayağı  bir tartışmamız olurdu.. yinede İstanbul'da çok güzel anılarım oldu her nekadar yağmuru çok olsada güneşli yazları,  vede kar yağışlı  olan kışlarınıda sevdim..  İSTANBUL'u ÇOK SEVDİM  o  şehirde adeta uçuyorsun  büyülü bir Şehir. Gezme anlarımızda hep ablamla sokağa  Çıkardım nereleri dolaşacağız kendi ortamımıza göre gezilecek yerlerini gezerdik.  Örneğin;  Kapalı  çarşıdan Gezerkene kaybolmamız:  Mahmut Paşa istikametine doğru yürüyorduk,  o yolun çıkışıda olur diye kendi kafamıza göre takıldık her halde çıkışı vardır her girişin... o takıldığımız sokakta sadece  ablamla ben sadece tek kadın olarak bizdik o sokakta biraz yürüdük  yürüdükki yolun sonu gelir belki düşüncesiyle ... o yoldan belkide beş,  altı km yürüdük öyle korkuyoruzki geride dönemiyoruz.. ne sağa ne sola at gözlüğü  gibi sadece tek istikamet asık bir suratla geçiyoruz o sokağı  KORKUMUZDAN  halende orası neydiki !? İşçi pazarımıydı  neydi adamlar saçlı sakallı  sanki orman İnsanları gibi kocaman bir kalabalıkki İSTANBULUN GÖBEĞİNDE öylede bir adresi kayıp etmiştik .. Şehrin göbeğinde sanki bir filimlerdeki gibi bilhassa SAYGI DEĞER SANATÇIMIZ İLAYAS SALMAN   filimlerindeki gibi ... İŞÇİ PAZARI olsa gerekti..  İğne atsan yere düşmez okadar adamlar içiçeydiler kafalarında kasketler dışları kirli kirli saç sakallarıda ayrı  bir görüntüydü biz kendimizce çok korktuk kaşımızın  üzerindeki saçı saç telini bile yana atamıyorduk gözlerimizi  SAÇLARIMIZ kapasa bile ayaklarımızın götürdüğü istikamete doğru yürüyorduk habireki  ve   korkumuzdan  kan ter içindeydik bunlar kim diye ablamla sürekli sesizcede konuşuyorduk fısıldıyarak neredeyiz biz...  yani çok hoyrat görünüşleri varıdı...   nedense yol çıkışına kadar gitdik her hangi biri O  KOCAMAN  KALABALIKTAN  bize  görede eğri gözlede bakana  rastlamadık içlerinde  "İNSAN olduğunu öğrendik... Buradanda şu sonuca vardık demem o ki dışına göre değil,  içine göre değerlendirme yapacaksın öylede bir anımdı. Devam ediyorum kaldığım yerden yinede  ablamla çok korkulu anlar yaşadık çıka  çıka yolun sonuda Sultan Ahmet Emin Önünden  çıktığında çok ferahlamıştık,  buda unutamadığım korkulu anlar yaşadığımız anlarımdan bir kesintiydi halende ne yapıyorlardıki !? Oradaki kalabalık  köylü kıyafetlilerdi alayı  saç sakal bir birine ğirmiş bir  vaziyetdeydilerrrrrrrrrrrr ...   Yine  başka bir  konu yaşadığıma dair  ÖRNEĞİN ;  Topkapı  Sarayını  sabah girdik akşam hava kararıyorduki ancak bitirdik dolaşmaktan..  Okadar gez gez Tarih Kokan Sarayın buğsu o kadar etkiliyorki  İnsanın  inanası gelmiyor  SARAYIN İÇİNDE dev kazanlar , kepçeler...  o zamanlar Padişahlarımızın giydikleri elbiseler dev gibi bünyelere sahiplermiş.  İnsan şoke oluyor iri yarı insanlarmış diyorsun bende öyle bir tepki uyardı.. Yerel Türistler  vede dış türüzüme açık ortamdı.. Girerken biletler kesiliyor ücrete tabii geçmiş gündü bizde ödeme yaptıktan sonra Sarayın içine girip müzeyi dolaşacağız.. Giriş  müzesinin önündede türistler beyazlar giyinmişler onlarda gezecek herhaldeki yanlarındada Türist rehberi Türkçe konuşan bir ŞAHIS ..  İyi güzelde  ....  benim gözlerim habire Türist kadınların koltuk altlarına takılıyordu uzun uzun,  temizlik bilmiyorlardır her halde diyordum,  gözlerimizin içine bakıyorlardı bir karış kıl kitlesiyle,  o zamanlar bize ayıp olan bu tarz hiJyen kurallarıda onlara görede çok normalmiş oysa;  bense çok kınamıştım nekadar pis "İnsanlar diye.. Halende avrupalılarda öyle pek hijyen kuralları  yoktur doğaldır onlar için öyle olmaları. Bense çok aptal kafa yapımla sürekli irdeliyordum onları  gezerkende Topkapı Saray'ını   ikide bir takınağım varıdı  gençlik onların halen de etkisindeydim niye pislerdiye..  Topkapı`ylada  öyle tanıştım artık İstanbul'luyum çünkü her yerini delik deşik etmem lazım tanıma imkanlarım hayata dair bakış açılarımı  geniş  tutuyordum nereleride dolaştıysam aklıma bir bir kazındılar..   Ablam çok yönlü insandı  oda severdi boş zamanlarında tarihsel değerlerimizi öğrenelim veya tiyatrolara vede sinamalar gidelim bu gibi kavramlar tam bize göre  yabancı değildi SANATSAL KAVRAMLAR KÖYÜMÜYDE BİLE İKİ TANE SİNEMA SALONU VARDI O DEVİRLERDE  SANATSAL DALDA DA ÇOKCA AYDINLANIYORDUK KASABAMDA İLK EĞİTİMİN YANI SIRADA ORTA EĞİTİM VARIDI KASABAMDA ÇOK AYDINLANMIŞTIMDA ZATEN  BU SANATSAL CAMİADA BANA YABANCI GELMİYORDU BiRE BİR YAŞIYORSUN İÇİNDESİN KÜLTÜRÜN VEDE SANATINNN..  İSTANBUL'DA  birde ablamın sözlüsü vardı onun sayesindede Tiyatroyla yakından tanıştık  şimdiki ablamın "Eşi olan  şahısın Arkadaşı  Levent Kırca Abimizlede yakınen Tiyatrosunda tanışma imkanını  buldum hatdahada  bana oda İŞ ayarladı Tiyatronun gişesinde yiyecek satarsa iyi olur demiş "ENİŞTEME oda bana danıştı  bense o zamanın kafası  İŞ  bilmiyorumki  Çalışma ortamı  dört duvar olunca hep korku basıyordu  çünkü köyümde çayır,  çimen havasında çalışırken;  orada yapılan İşleri pek galeye almıyordum gel gitlerim oluyordu.. Çocuk tiyatrosuydu o zamanlar Bakır Köydeydi Tiyatroları... Aslında nereden baksan kocaman bir halleyi kiralamışlar kendine özel İşletmeydi vede Kültür abideside diyebilirim.. kimlerle tanıştım şimdi bir bir anlatacağım o Tiyatronun içinde hepisi rahmetle anıyorum USTA OYUNCULARIMIZ  Mürüvvet Sim hanımefendi,  MUBAR TERZIYAN BABA, Hulusi Kentmen,. CEVAT  KURTULUŞ , ALİ ŞEN ,   usta oyuncu vede sanatçımız  ŞENER ŞEN'in Babası bunlarla bire bir Tiyatronun arka sahnesinde tokalaştık...
Çaylarımızı  içtik bizlerin yanaklarımızdan öptüler usta oyuncularımız.. Helede Hulusi Kentmen...  Baba oyuncunun ağzından duyduğum İlk Şeyse enişteme dönerek  ilk kelime KIZLARIMIZDA  MAŞALLAH pekte  güzelmiş dedi ..  Ablamın  eşide o dönemlerdede  Levent Kırcayla.. Bahriyeli O zamanlar Askerdiler  vede asker arkadaşıydı.. Enişteminde sesi çok güzeldi o zamanlar tıp balolarona vede Ordu Evlerinin  Kutlamalarında aynı saygı değer Bülent Ersoy'un  hanımefendinin ...  ses.. tonunda.... bir sese sahip  müzük ritmi Türk Sanat Müzüğü okuyordu bu saydığım  özel yerlerde.. Yani inanılmaz bir durum hepisiyle bire bir kucaklaşmak tokalaşmak o kadar güzel duygularki bizler ellerini öpmek isterken o kadar alçak gönüllü insanlarki karşımızda saygıyla eğiliyorlar vede aman efendim diyerek yanaklarımızdan  öperek sevgi seli oldular ÇOKCADA DAHA NE DEYİMMMMMMMM!...  Çocuk gibi ruh dünyaları  varıdı   USTA  KÜLTÜR ABİDESİ  olan değerlerimin...
Mürüvvet Sim de ayrıca oda öyleydi pamuk gibi yüreği varıdı!... Yani koskocaman Tiyatrocular demeyimde ÜLKEMİZİN YILDIZLARIYLADA YAKINDAN TANIŞTIM AYNI ORTAMDA DA ÇAY İÇTİM : BU KADAR SAMİMİ BİZLERDENDİLER ONLAR insanalardı  kendimizdi içimizden birileriydi  burada bu yazımla......;  bu dünyadan göçen bu yüce değerlerimi  bir kez daha saygımla  vede RAHMETLE anarak Allahtan RUHLARININ  Orada  Rahat Huzur Sükut  Bulmasını   dilerim hiç olmazsa ablamın sayesinde bir KÖYLÜ KIZININ  Kendi Coğrafyasında  Okuyarak böyle güzel ortamlarlada tanışması  büyük bir mücüzedir benim açımdan.. yani olmaz olamaz diye bir kavram yok hayatda herşey tesadüflere kurulmuştur bunada inanmak lazımmmmm.....  Benim Küçük bir kasabadan gidipte kocaman İstanbul'un göbeğinde Ülkem Çapında Ülkemin Ünlüleriylede tanışmam tesadüf  değilde nedir ?!... Yüce değerlerimlede tanıştığım içinde çokcada  mutluyum..... BÖYLEDE GÜZEL DEĞERLERİMLE TANIŞMAK BANADA NASİPMİŞ MEĞERRR...
BURADADA  Levent Kırca ağbimizde demiş Senin baldızın çok havalı o burada çalışmaz demiş!..  Onuda bana yüzüme dedi eniştemmmm...  bende zaten hep soru işareti olarak düşünüyordum,  kapalı ortamları  sevmiyorum her defasındada  doğal olarak  köyümün çimlerini vede  ortamlarını özlüyordum..  "O kadar çok iş bulunduki ben da pek fazlada azim etmedim kendime göre yaşadım güzelliklerini ISTANBUL``un zaman  çürütdüm sadece  bolca yaşadıklarım kaldı  Şimdide onları yazılarımda yavaş yavaş aktarıyorum hayatı  elimden geldiğince aklımda kalanları...sonrasında evleneceğim erkek arkadaşımın adresini buldum köyümün yolunu tutdummmm evlenemek üzere birdahada Ülkemden Yurt dışına çıktım, o gün bu günde Yurt dışında YAŞIYORUMMMMMMMMMMMMMM... "KADERİM TA.A.A..   "O  ZAMANLARDAN GÜRBET  BAHTIMI ÖRMÜŞTÜÜÜÜÜ"!...
Saygıyla..
Bernkastel_Kues`dan.. Dönüş Korkmaz.. 7.Nisan. 2015..

( İstanbul'u Tanımadan Dünyayı Seyir Edemezsin! Köylü Kızının Yaşantısından Bir başlıklı yazı Mosell 07 tarafından 11.04.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu