Sana Doğacaktım
yıllar sonra gömüldüğüm karanlıktan çıkıp
taşıdığım ayaklı cesetten kurtulacaktım
Sevda sözcükleri saracaktı dilime
yüzüme anadan üryan gülücükler konacaktı
ikinci bahar adında sana doğacaktım
yeniden doğacaktım,gömüldüğüm o yerden çıkıp
sana yeşerecektim bir akşam üstü
rengi süt beyazı kefeni,kırmızı makasla kesecektim
bir akşamın alaca karanlığında
ellerimde ebediyeten gelen bir demet
pembe çiçekle sana doğacaktım
tutunacaktım bir deli rüzgâra
gölgemi rehber seçip
düşecektim düş kentin yolarına
adım adım gölgemi izleyecektim
sabaha doğacak güneşin göz yaşlarını silip sana doğacaktım
saçlarını tararken rüzgarın
cılız bir ses tonuyla seni soracaktım geceye
incitmeden karanlığın ruhunu
yıldızların ışıltısında bir yakamoz edasıyla sana doğacaktım
tutunacaktım kadife düşlere
mor ötesi kızıl çayların kıyısında geçecektim
hayalet kentlerin
savaş meydanlarında yenilmiş ruhlar gibi
zafer naraları olacaktı dilimde
kayb ettiğimi bile,bile sana doğacaktım
ama sen...!
.
.
.
ve sen yoktun işte
Mehmet Kılıçel
(
Sana Doğacaktım başlıklı yazı
M.Kılıçel tarafından
24.04.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.