Spor her
zaman için dostluk ve kardeşlik demekse de futbol maçlarında ki kötü
tezahüratlardan dünyanın her tarafında ki insanlar rahatsız olmaktadırlar.
Tirmanya futbol liglerinde de durumlar diğer dünya ülkelerininkinden farklı
değildir. Tirmanya birinci futbol ligi altmış yetmiş senedir oynanmakta olup
çok kaliteli ve uzun geçmişe sahip olan takımları vardır. Dünya Futbol Birliği
ve Avrupa Futbol Birliği ortak bir karar ile tüm dünya üzerinde ki kötü
tezahüratların önlenmesi için ülkelerin federasyonları ile irtibata geçmiş ve
onlara bir dizi önlem paketini maddeler halinde sunmuştur. Bundan sonra
statlarda kamera sistemleri olacak ve kötü tezahüratta bulunanlar her kimse,
bir daha sahalara futbol maçı seyretmek için kesinlikle giremeyecektir. Dünya
Futbol Birliğinin başkanı bu konuda çok kararlıdır ve son toplantıda masaya
yumruğunu vurup ‘'Dediğim dedik çaldığım düdük.'' bile demiştir.
Bu işe en çok sevinen de Tirmanya'nın ve diğer ülkelerin futbol hakemleri ve
gözlemcileri olmuştur. Televizyonlarda ki yorumcular bu kararın son derece
olumlu bir karar olduğunu ve bütün spor ve futbol camiası tarafından da
desteklenmesi gerektiğini söylemişlerdir.
Nihayet ağustos ayı gelmiş ve futbol liglerinin başlama düdüğü çalınmıştı.
Tirmanya liginde başa güreşen beş altı takım ve diğerleri coşku ile maçlara
başlamışlar ve kıyasıya bir mücadele içine girmişlerdi. Başa güreşen takımların
gerek sporcuları, gerek ise yöneticileri bu sene çok iddialı olduklarını ve
şampiyonluk ipini kendilerinin göğüsleyeceğini hararet ile savunuyorlardı. Öyle
ya yaz döneminde yurt içinden ve yurt dışından dudak uçuklatan rakamlar ile
oyuncu transfer etmişlerdi. E tabi ki bunun da sonu mutlaka şampiyonluk ile
noktalanmalıydı...
Maçlar başlamadan önce federasyonun aldığı kararlar anons ile tüm futbol
izleyicilerine tebliğ ediliyordu ki küfürler edip de sonra biz böyle bir şey
duymadık demesinler ve de devre aralarında çok da fazla kokoreç yemesinler.
Küfür ettikleri zaman ağızlarına pul biber sürülmeyecek ve sahalardan ömür boyu
ayrı kalacaklardır.
Liglerin ilk haftalarında her şey normal gözüküyordu. Hakem hataları oluyordu
ara sıra ama hakemlerin taraf tuttuğu asla söylenemezdi, oyun sırasında ne
görüyorlarsa ona düdük çalıyorlardı, en nihayetinde onlarda robot değil
duyguları ve düşünceleri olan insanlardı. Her insan hata yapardı, hakemlerde
insandı...
Üçüncü dördüncü haftadan sonra bütün uyarılara rağmen statlarda kötü tezahürat
ve sataşmalardan hakemler, oyuncular, takımlar herkes nasibini alıyordu. Tabi
ki bunun üzerine TFF yani Tirmanya Futbol Federasyonu harekete geçti hiç
çekinmeden. O hafta ülkenin yedi sekiz tane stadında ki birinci lig maçlarında
hakeme ve diğer takım oyuncularına küfür eden bin yüz yetmiş iki kişi kameralar
sayesinde tespit edilip teşhir edildiler ve bir daha futbol maçlarına girme
hakları da ellerinden alındı.
Ligler bütün hızıyla devam ediyor ve şampiyonluk yarışı kızışıyordu haftalar
ilerledikçe. Lakin küfür olayları yer yer devam ediyordu yine de. Tirmanya
Birinci Liginin yedinci haftasına gelindiğinde başa güreşen üç dört takımın
kötü tezahürat yapan iki bin beş yüz seksen altı taraftarı daha statlardan men
cezası yediler. Tirmanya Birinci Ligi'nin ilk yarısı kışa doğru devre arasına
yaklaşıyordu. Ligin on üçüncü haftasında kötü tezahüratlar nispeten önlenmiş
olsa da yine de devam ediyor hem hakemlere hem de futbolculara söz ile tacizler
durmuyordu. Ama yine de federasyon çok kararlıydı bu konuda hiç taviz
vermiyordu. On üçüncü hafta da altı bin dört yüz yetmiş kişi daha statları bir
ömür boyu terk etmek zorunda kalmıştı. Tirmanya halkı bir türlü kötü
tezahürattan elini ayağını çekememekte ve o bayramlık ağzını kapayamamaktadır.
İlk yarı sezonu sonunda Tirmanya statlarında toplamda yetmiş iki bin dört yüz
doksan üç kişi statlardan men cezası almıştır.
Liglere bir ay kadar ara verilip daha sonra ikinci devre başlamış ve takımlar
yine birbirleri ile canla başla mücadeleye girişmişlerdir. İlk yarı kulüplere
ve seyircilere verilen cezalara ve bütün caydırıcı önlemlere rağmen
seyircilerin kötü tezahüratları şiddeti azalsa da devam etmektedir. Federasyon
ise bunun önüne geçmek için çırpınmaktadır. İlk devre yaşanan bütün
olumsuzluklar bütün seyircileri, kulüpleri etkilemiştir ve ceza alan seyirciler
de çoğaldığı için statlarda seyirci sayısı yerlerde sürünmektedir. İkinci
yarının ortalarına gelindiğinde istatistikler hiç de iç açıcı değildir Tirmanya
Futbolu adına. Seyirci sayısında yüzde elliye yakın azalma vardır. Seyirci
sayısı azaldığı için kötü tezahüratlarda azalmış ama yine de son bulmamıştır.
Sezon bitimine doğru Tirmanya'nın derbi maçı denilen Sarı Kartallar ve Beyaz
Kanaryalar arasında ki maçta sadece yüz seksen üç kişi vardır. Aslında çok
fazla taraftara sahip olan bu iki kulüp, seyircilerinin ceza alması yüzünden
final maçı niteliğinde ki bu müsabakayı bu kadar az seyirciye oynamak zorunda
kalmışlardır.
Nihayet ligler bitmiş ve Tirmanya Futbol Ligi Şampiyonu belli olmuştur. Lakin
Tirmanya futbolunu büyük bir kargaşa ve yokluk beklemektedir. Bu neden ile
Tirmanya Futbol Federasyonu hükumete bir dilekçe ile başvuru da bulunarak
gelecek sezonda dışarından yabancı seyirci ithalatına izin verilmesini
istemiştir. Tirmanya'ya gelecek yabancı seyircilere konsolosluklar da vize
kolaylığı sağlanması, yatacak ve barınacak yer temini için önlem alınması gibi
konularda yardımcı olunması gerektiği dile getirilmiştir. Yabancı seyirciler
kızdıkları zaman yabancı dilde küfür edecekleri için kulüplerde ceza almayacak,
hakemlerinde fazla kafası bozulmayacaktır. Tirmanya Hükumetinin Futbol
Federasyonuna vereceği cevap ise merak ile beklenmektedir.