İki yaşlarında idi henüz; bir yaz ayında halalarının ikamet ettikleri Sinop İline tatil için gittiklerinde. Küçük halası Özlem'in mesai arkadaşı olan Canmert'i ilk defa orada görmüştü işte. Delikanlının orada kaldıkları surece her gün onunla ilgilenmesi; Ece Hanımda tarifsiz duyguların gelişmesine sebep olmuştu.İşi gücü Canmert olan torunum çok zor ayrılmıştı tatil bitişinde Sinop'tan.
                   Özledikçe; telefon görüşmeleri hiç eksik olmadı sonraları. Delikanlının Samsun'a gelişlerinde ve sonraki yaz tekrar tatil için Sinop' a gidişinde sevgisi, tutkusu gittikçe büyüdü. Onunla gerek telefondaki konuşmalarında ve yüz yüze geldiklerinde yüzünün aldığı şekil, davranışlarındaki cilve ve naz, sesindeki sesin tınısı ve vurgu o kadar bariz ve sevimli hal alıyordu ki.
                  Kendisine ; Canmert ile Özlem halasının nişanlanacakları söylendiğinde asla kabul etmedi." Ben evleneceğim onunla. Özlem seninle evlensin." dedi annesine. " " Öyle şey olur mu. Kız kıza evlenilmez" cevabını alınca; " O zaman babamla evlensin" demez mi ? Tabi halası ile babasının kardeş oldukları anlatıldı ama her şey nafile idi.
                 Ve nihayet 29. mayıs.2015 nişan günü çattığında 44 aylık olan Ece Hanım ; " Ruj sürcem. Oje sürcem, nakkaj (Makyaj anlamında) yapıcam, süslencem, püslencem, Giyineceğim. Canmert için yapıcam bunları ve o beni görünce şaşırıp kalacak! " diyerek, tam tekmil beklemeye başladı Canmert'i !
Hatta Yeşim Halasına " Ona birden boooo diye bağıracağım. Beni görünce sevinip kucağına alacak " demez mi.
                  Evin zili çaldı nihayet. Ece Hanım pusuda. Misafirler tek tek girdiler içeri. En arkada Canmert; elinde orkideler. Çok heyecanlı belli ki. Ece Hanım'ın " boooo !!! " diyerek ortaya çıkışını görmedi bile. Ve işte o an olan oldu ve Ece'nin bu ilgisizlikte hayalleri yıkıldı; küstü ! Nişan yüzükleri takılırken  sessizce halasını ve Canmert'i izledi. Sanırım daha fazla dayanamadı ve başka bir odada inzivaya çekildi. Bu durum fark edilince; Canmert onun odasına gitti ama; işte fotoğrafta görüldüğü gibi Ece ona bakmadı bile. Bu büyük bir sevdanın hüsranlı bitişi idi.
                 Ece; damadın tercihine saygılı idi. Ne saldırıp yüzünü yırttı ne de tehdit etti. Asil bir genç kızdı Ece Hanım. Vakurdu ! Böylece ilk sevdasına veda etmek zorunda kaldı .
                Ece'm, Kraliçem,Bebeğim, Yaşama Gayem; Bir tanem, Nar Tanem, Yegane Torunum, Her şeyim. Hüsranla bitse de sevdan, dilerim ve umarım ki her şey gönlünce olacaktır ileride... Sen en güzelini, dengini yaşayacak ve mutlu, başarılı olacaksın daima. Daha şimdiden yaşadığın bu bebeksi, anlamını bile bilmediğin kavramların en doyulmazı senin olacaktır.
               Halası ile şu an durumu nasıldır diye düşünenlere, merak edenlere cevabım " eskisinden daha çok iyiler".. Misafirler gittiğinde büyük halasına " Özlem halam bana kızmışmıdır ? "" diye sormuş ve " hayır kızmamıştır " yanıtını alınca; ilk defa halasına " Halişko !" diyerek koşmuş ve sarılmış. İşte benim torunumda ki incelik. Bahtın açık olsun bebeğim benim.


( Bir Sevda Öyküsü başlıklı yazı KENAN KOÇ tarafından 1.06.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu