- Dışarıdan gelen sese, “Geliyorum, geliyorum!” diye cevap verdim.

- Sesin sahibi kapıda göründü ve yüzüme bakarak sordu:

- Gül hanım?

- Evet, benim.

- Size söyleyeceklerim var kızım, böyle kapı önünde olmaz.

- Şaşkınlığımı bağışlayın, buyurun buyurun, sokak kapısında duran beyaz uzun saçlı, sakallı nur yüzlü ihtiyarın, sözümü henüz bitirmeden salondaki koltukların birine oturduğunu görünce şaşkınlığım bir kat daha artmıştır.

- Üzerime bir şeyler giyinip hemen geliyorum.

Akşam üzerimden çıkarıp sandalyenin üzerine fırlattığım kot pantolonumla tişörtümü alelacele geçiriverdim üzerime bir iki fırça darbesiyle saçlarımı da hallettikten sonra ihtiyarın karşısındaki koltuğa oturup ağzından çıkacaklara büyük bir merak ve sabırsızlıkla beklemeye başladım.

- Önce anlaşalım soru sormayacaksın bana kızım.

- Tamam

- Yalnız şunu bilmeni isterim. Günlük hayatta öyle herkesin karşısına çıkabilen birisi değilim. Seni neden seçtiğimi düşünerek yine kendin bulacaksın. Gençliğinin en güzel yıllarını küçük insanlarla heba ettiğinin çok geç farkına varmışsın, seni böyle her yönden bitirmelerine izin vermemeliydin, zararın neresinden dönülürse kardır. İyi niyetli, verici ve çok merhametli olmanı en yakınların bile kullanmışlar. Paralı ve sağlıklı olduğundan aranılan biri iken şimdi kaderinle baş başa kalmışsın.

- Evet, kendimi zaman zaman kullanılıp atılmış kirli bir mendil gibi hissettiğim oluyor.

- Nasıl oluyor da siz bu olanları biliyorsunuz?

- Hani soru sormak yoktu

- Özür dilerim.

- Geçiş dönemindesiniz. Duygularınız yerine mantığınızı ve aklınızı kullanırsanız, hem idealiniz olan mesleklerde gelişirsiniz hem de ruh sağlığınızın kimsenin bozmasına izin vermezsiniz. Bu güne dek güzel uğraşlarında baltalanmışsın. Kesintiye uğradığı için çok üzülüyor maddi kayıplarını da pek fazla önemsemiyorsun. Onlar hepsi olmasa bile yerine gelirler bir gün. Kariyerinden çizginden vazgeçmemekle çok iyi etmişsin, sen iyi bu yaşam mühendisisin biliyor musun? Yalnızca yanlış kişilerle, yanlış yerlerde olup herkesi kendin gibi kartları açık sandığın için zarara uğramışsın hepsi bu…

- Evet bana verdikleri maddi ve manevi zararları kafama takmıyorum fazla. Beni üzen çizgimde istediğim yere gelmemin gecikmesi.

- Seni gerçekten sevenler ister arkadaş, ister ailen ya da eşin olsun senin bu uğraşlarında yanında olurlar en azından manevi destek verirler kızım.

- Bundan böyle yoğurdu iyice üflemem gerekecek sanırım.

- Sen, sen ol kocamış kurt gibi köpeklerin maskarası olma.

Nurlu yüzlü ihtiyar gitmek için ayağa kalkınca ona hoşça kal deyip teşekkür etmek için elimi uzattığımda bir pamuk helvasına dokunduğumu sanarak irkildim aynı anda ışık hızıyla kayboluvermişti bu esrarengiz ihtiyar. Cep telefonumun sesiyle kendime geldim.

- Çaldırdım, çaldırdım açmayınca hastasın sandım abla.

- Yok, yok hala gördüğüm rüyanın etkisi altındaydım. Ben seni sonra ararım canım görüşürüz.

- Yarın oğlumun doğum günü nerelerde sürtüyordur yine kim bilir. Yarın ayın yedisi olduğuna göre bu gün de hıdrellez. Dün gece düşümde konuştuğum Hızır Aleyhisselam olabilir mi? Ya bana verdiği nasihatlere ne demeli. Hepsi de akla uygun Allah için haklıydı, benim iyice gözümü açtı. Bundan böyle köpeklerin maskarası olmaya hiç mi hiç niyetim yok. Hem ben iyi bir yaşam mühendisi değil miyim?



Nilüfer DURSUN



( Bir Yaşam Mühendisi başlıklı yazı Nilüfer Dursun tarafından 12.11.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu