oyunsa da bu, kuralıyla oynamadın
ne gözünü kapattın, ne saklandın
dış kapının mandalıydın, dış kapıda kalmadın
avluya kurdun bağdaş asasız abdal
ezdiğin can, bastığın taş aptal
zalimler
daha çocukken öldürmeli büyümeden sevdayı
sevmeden sevilmeden, delikanlı olmadan
ölmeden öldürmeden, eli kanlı olmadan
hem mezarı küçük olur hem günahı
hem de öldürene ahı
daha masumken öldürmeli sevdayı
yeni canlar doğurmadan
küçük ölümdür susmak , ama büyük zülümdür
öyle saatlerce, günlerce
bu yolun sonu yok demiştin
oysa,
yolcu sen
yolun sonunda sen
kör topal nereye bu gidiş
ya inandır beni
ya da kandır kendini
bitsin bu düş
sen vardın
ben vardım
biz yoktuk
senden bir tane, benden çoktu
bu kadar zor olmak zorunda mıydın
bu kadar kor olmak zorunda mıydım
sev demiyorum, sevme
sevdiğimi de bilme
...
işte öyle
hiç şaşmayan bir düzen var ya bu alemde
güneşin batıdan doğmadığı gibi
birden fazla ikiden eksik
yarım var sadece
,
böyle gelmiş böyle gidersin
sende sevda çok,
lakin, hepsini toplasan anca bir edersin
sen yolcu, sen yol, sevdaların boş han
bu gidişle dağbaşında kalır bu kervan
unutma!
unutmak bir lutufdur kıymetini bil
unutulmaksa bir züldür kıymetimi bil