Tan
Vaktinde Hüzün: BÖLÜM 2
Akşam
olmuş sığırlar, koyunlar yaylımdan eve geliyordu. Koyunların kuzuları evde
olduğundan koyunlar dışarıda, kuzular kuzulukta meleşiyorlardı.
Bütün
kuzular çok güzeldi. Hacı Emin Efendi’nin otuz üç kuzu ve beş tanede oğlağı
vardı. Ama Ali içlerinde bir tanesini çok seviyordu, Kınalı kuzuyu. Ali’nin
kınalı kuzusunun kaşlarının, kulaklarının, burunun üstü ve sırtının bazı
yerleri kınalı gibiydi ve Ali o kuzuya Kınalı adını vermişti.
Ayşenur’la
dedesi kuzuları bıraktılar. Kuzular annelerini emdikten sonra geri kuzuluğa
koydular.
Hacı
Emin Efendinin hanımı Nasibe Hanım da inekleri sağmıştı. Ayşenur ninesinin
elinden kova ile sütü aldı, içeri gitti.
Akşam
ezanı okunuyordu. Hacı Emin Efendi evin önündeki çeşmeden namaza yetişmek için
alelacele abdestini aldı. Camiye doğru yöneldi.
Bu
arada Nasibe hanımda yemekleri hazırlıyordu. Ayşenur ninesine sofrayı
hazırlamada yardımcı oldu.
Nasibe
teyze köyde sevilen bir hanımdı ve çok güzel yemekler yapar, kilimler halılar
dokur, el işçilğinde üstüne yok denecek kadar maharetlidir. Köy işlerinin
çoğuna herkese o öğretmiştir, önder olmuştur.
Hacı
Emin Efendi de sözü dinlenir hatırı sayılır bir köy büyüğüdür. Cami cemaatindendir.
Köyde bir anlaşmazlık olduğunda mutlaka Hacı Emin Efendiyi çağırılır. Çünkü
onun doğruluğuna, haksızlık
yapmayacağına inandıkları için herkes itibar eder, onun hatırını sayarlar.
Köyün
aksakallılarından sözü geçen hatırı sayılır birisidir Hacı Emin Efendi.
Namazı
kılarlar ve hayır dua edildikten sonra cami cemaatine güzel dileklerde
bulunarak herkesle tokalaşır. ‘’Allah namazlarınız kabul ve makbul etsin’’
denildikten sonra
Hacı
Emin Efendi tam camiden çıkacakken caminin imamı Kadir Hoca’’ Hacı Emin Efendi
‘’ diye seslenir. Hacı Emin Efendi
geriye döner ve kenarda bekler.
Kadir
Hoca cami ile ilgili bazı konuları konuşur. Caminin eksiklerini anlatır. Hacı
Emin Efendi :’’ Hocam buyur eve gidelim. Hem misafirim ol, hem de yemekten sonra bunları detaylıca
konuşalım.’’ der .
Birlikte
çıkarlar eve geldiklerinde yemek hazır sofraya otururlar Nasibe Hanım’’ Hoş
geldin bey, hoş geldiniz Kadir Hoca.’’der. Hacı Emin Efendi’ye haber vermediği
için hafif bir sitem eder. Haber verseydin başka yemekler hazırlardım diye.
Kadir Hoca:’’ Ben yabancı mıyım evin adamıyım. Senin bütün yemeklerin çok
güzel.’’ diye söze karışır.
Ayşenur,
gündüz ki olayın etkisinden kurtulamamıştır. Sofraya oturur fakat bir iki kaşık
yer.
Babaannesi:’’
Kızım neyin var?’’ diye sorar. Ayşenur dalıp gider kısa bir cevapla’’ Bir şeyim
yok babaanne.’’ der .
Âli
uykusunda rüya görüyordu. Ali babasının elinden tutmuş, babasını kınalı
kuzusunun yanına doğru götürüyordu. Tam
ekin tarlarının içinden geçerken Ali gelinciklerin çok olduğu yerde annesini görür. Annesini görünce:’’
Anneeeeeeeeee, Baba annem annem!’’ diye bağırır.
Nasibe
hanım bismillah bismillah diyerek Ali’nin yattığı sedire doğru koşar.
Ayşenur’da peşi sıra gelir.
Nasibe
hanım bakar ki Ali uyuyor. Rüya gördüğünü anlar, biraz dua okur ve döner
sofrayı toparlarlar. Hacı Emin Efendi ile Kadir Hoca da konuşmuşlar, gereken
yapılacak işlerden mutabık kalmışlar, inşallah diyerek güzel temennilerde
bulunmuşlardı. Kadir Hoca müsaade ister ve kalkar. Misafiri yolcu ettikten
sonra sabah erken kalkacakları için
herkes yatağına gider ve yatarlar.
Bekir Akbulut (ihlasi)
08.07.2015