İki bin on beş yılının Ramazan sonrasında

Kadir ACI’dan tüm dostlara bayram hediyesi

Altmış üç şaire yer vermiş gönül sofrasında

Felâhiyeli Şair ve Yazarlar Güldestesi…

 

Sevgili Dostlar;

 

Bir şehrin en önemli gelişmişlik ölçütlerinden bazıları fiziki yatırımların çokluğu, sanayisinin büyüklüğü ve ekonomisinin güçlülüğü ile açıklanabilir.

 

Bu sayede şehirler gelişir, güzelleşir ve adeta bir çekim merkezi haline gelirler.

 

Bir şehir için elbette bunlar önemlidir. Ancak bir şehrin adından asırlar ötesine söz ettirebilmesi kültür ve sanata verdiği değer nispetinde olacaktır.

 

Fiziki yatırımlar, sanayi ve ekonomi gibi kavramların temelinde madde vardır. Şehirler büyüdükçe önceki yıllarda yapılan bu yatırımlar küçülmekte, yeni yatırımlar planlanıp yapılmakta zamanla önceki yapılanlar yıkılıp yerle bir edilebilmektedir.

 

Oysa kültür ve sanatın temelinde madde değil mana vardır. Kültür ve sanat; dünya gailesi içerisinde boğuşan insana “maddenin soğuk, katı ve salt dünya için olma keyfiyetinin hakiki manada doğru olmadığını öğretir. Aksine maddenin şiirsel bir incelikle yaratıldığını, bir duygu bütünlüğü içerisinde işlendiğini ve insanoğlunun dünya ve ebedi hayat saadeti için bir vesile olarak hizmetine sunulduğunu görebilmeyi sağlar”

 

Tarihimize göz attığımızda bizleri gururlandıran tablolardan biride ecdadımızın kültür ve sanata verdiği değerdir. Bu sayededir ki fethettiği geniş topraklarda yaşayan bize yabancı insanların üzerinde hüküm sürerken hiçbir zorlamayla karşılaşmamış, günümüzde dahi o hoşgörü iklimini bulamayanlar, ecdadımızı özlemle yâd etmekteler.

 

Burada kendimize : “Ecdadımızla övünürken bizler ne yapmalıyız?” sorusunu sorarak cevap vermeye çalışalım.

 

Bizler yıllarımızı övünmekle geçirirsek, korkarım ki bizim neslimiz günlerini ağlamakla geçirir.

 

Bu soruyu Sayın Kadir ACI’da kendine sormuş, kendisine emanet edilen toprağına, beraber yaşadığı insanlara, köyüne, köylülerine, şehrine kısaca milletine “ne yapabilirim…”in derdine düşmüş, yollar ne kadar uzak olsa da ilk adımla başlar yolculuklar” deyip, tabiri caiz ise elde asa yalın ayak düşüp yollara iz aramış yıllarca. Sanat adına kim ne yazmış, söylemişse ya birebir görüşmüş ya da yakınlarından bilgi almış doldurmuş heybesine.

 

Bu arada ne söz verenler olmuş yardımcı olmak adına, amma velâkin gel gör ki o gün geldiğinde söz verenlerin çoğu hatırlamaz olmuş verdiği sözü. Bu yan çizişler daha da artırmış Kadir’in ACI’sını.

 

Walt Disney :“Bütün hayallerimiz gerçek olabilir, eğer peşlerinden gidecek cesaretimiz olursa” derken; Confucius “En büyük başarı hiçbir zaman düşmemekte değil, her düşüşünüzde tekrar ayağa

kalkmaktır” der. Kadir ACI’nın başarısı belki hayalinin peşinden gitme cesareti olduğundan, belki de bu düşürülüşleri sayesindedir kim bilir.

 

 

“Başlangıçtan Günümüze FELÂHİYELİ ŞAİR VE YAZARLAR Güldestesi” Kitabının önsözünde manevi olarak yardımları dokunanlara teşekkür eden Kadir ACI, esas teşekkürünü kendisini doğuran, bu günlere getiren ve dahi bugün bile desteğini esirgemeyen anasına “kitabımın yayınını üstlenen ve basımını gerçekleştiren anam ÜmmügülsümAcı’ya” diye dile getirir ve tüm destek verenlere sevgi ve muhabbetlerini sunar.

 

Tam da burada bizimde birkaç sözümüz var.

 

Öncelikle has Anadolu kadını ve yazarımızın annesi Ümmügülsüm ananın hürmetle ellerinden öper, hem evladına verdiği destekten ve hem de sanata kültüre verdiği destekten ötürü önünde saygı ile eğilirim.

 

Bu çalışma aslında Felâhiye Belediyesinin çalışması olmalıydı. Belediyelerin asli görevlerinin içinde olması gereken kültür sanat çalışmaları, başta da belirttiğimiz gibi bir şehrin adından asırlarca söz ettirmesine neden olacaktır.

 

Belki bu çalışma bir kıvılcım çakar, gelecek yıllarda hem bu çalışmanın daha genişletilmişini ve hem de diğer kültür sanat dallarında yeni çalışmaları yayınlatıp geleceğe kalıcı miras olarak bırakırlar…

 

Kadir ACI “Başlangıçtan Günümüze FELÂHİYELİ ŞAİR VE YAZARLAR Güldestesi” kitabına 63 şair ve yazarı toplamış ancak, telif hakkı hususunda izin almakta değişik sebeplerden dolayı ulaşamadığı bir o kadar daha şair ve yazarın olduğunu söylemektedir. Yukarıdaki temennimiz Felâhiye Belediyesinin Kültür Sanat eserleri dizisi altında daha geniş çaplı bir araştırma ile genişletilmiş baskısını yapmasıdır.

 

Yazımızı yazarın “Destan” adını verdiği şiirinden iki dörtlükle noktalarken; böylesi değerli bir esere imza atan Kadir ACI’ya fedakârca çalışmalarından dolayı kalbi teşekkürlerimi sunuyor, bundan sonra daha yeni eserlerini sabırsızlıkla beklediğimizi duyuruyorum.

“…

Ferfenede tüm mahsuller yerliydi

Her işimiz milli, toplu derliydi

Ay gördüm oynardık, gözler ferliydi

Saklanırdık samanlıkta bir zaman

 

Aleçikti bostanların sarayı

Düven ayırırdı, saptan buğdayı

Çeçe sapladıkça ince yabayı

Keyfimize keyif kattık bir zaman…”

( Felâhiyeli Şair Ve Yazarlar Güldestesi başlıklı yazı Halil MANUŞ tarafından 28.07.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu