… GÖMLEĞİMİN ÜÇ DÜĞMESİ AÇIK ÜSTTEN….
Balkondayım.
Masada oturup sağı
solu seyrediyorum boş boş.İyi ama ben böyle boş boş oturmaya alışık değilim ki
!.Hayallerim eskir;rengi silinir:buz tutar düşlerim.
Sonra beynim paslanır
ve yüzlerce kitap okusam da paslı beynimle hayallerimi buzlardan arındıramam.En
iyisi kalkıp gitmek…
Kalkamıyorum oturduğum
yerden.Eğilip cam kenarındaki kitabı;
“Badem Dalına Asılı
Bebekler”i alıp,kaldığım yerden sessizce okumaya devam ediyorum.Her çevirip
okuduğum sayfanın ortasında biri duruyor.Yüzü soluk,gözleri hüzünlü.Sürgün
trenler geçiyor ruhundan.Bu bana da yansıyor ve beton duvarlarım sağırlaşıyor
ve donuklaşıyor.Ne lambanın ışığı nede uzaktaki senin ruhun ışıtamaz bu
duvarları.Şu an çevremden büsbütün kopup sonsuz bir boşluğun içinde tek başıma
kaldığımı hissediyorum.Kulaklarımın içinde ağır bir uğultu ve yitirdi zaman
önemini şu an.
…
Yüreğimdeki yara çok
derin.Yarın sabah,utanmazsam göğsümü açıp,
göstereceğim önüme
gelene.Ve şifa duası okumalarını isteyeceğim;kendi dillerince..Şimdi soğuk bir
odada,yatakta yorgan altına sokulup,karanlıkta sıcacık düşler kurmak
isterdim.Düş ne demek ha ? Mavi-düş…sevda-düş…senli yaşamak-düş…Her şey düş
!Senli olan,sana dâir her şey düş !
Balkonumda yağmur ve
rüzgâr.Ayağa kalkıyorum.Gözlerimi oğuşturuyorum.
Geriniyorum.Pantolonum
bumburuşuk.Gömleğimin üç düğmesi açık üstten.
Ayakta
sallanıyorum.Galiba gözüm karardı.Uçurum kadar derin bir yalnızlık benimkisi…Elim
boşluğu kavrıyor ve ne oluyor? Balkonum neden hızla uzaklaşıyor benden ?Yoksa…
Eyvah, gömleğimin üç
düğmesi açık üstten,beni böyle bulacaklar beton üze…
……………….süleyman
Altunbaş…30 temmuz 2015..01:29