Bir iklime engelli olmak varmış kaderde
Ket vurulmuş hayaller ile öksüz
yaşamak
Gönülde ateşten dağ bir gül
taşımak serde
Sonra sessiz sedasız naz iklimine akmak
Bazen yarım ay misal yarım kalmış bir hayal
Gül ıtırlı zamanı okumak takvimlerde
Gönlümüz lime lime ve dahi dilimiz lâl
Bir misali görürüz harflerdeki
imlerde
Harflerin imecesi adından ilham alır
Rüyamızı süsleyen efsane yeter bize
Yadımızda o Leyla dilde acı çay kalır
Gerek yok sinemizde ondan başka bir ize
Çayımızın buğusu münhaniler çizer hep
Adını suya yazar bir görünmez el gülün
Her dem çay tutkumuzun olmasına o sebep
Suya ucu değince gül açar kakülünün
Kıskanır cümle ceren çayın melikesini
İnce belli içinde bir hayal zuhur eder
Sürme çeker gözüne yâr çaydanlık isini
Artık çay ülkesinde barınmaz gam ve keder
Yasağımız demlenir efsane ikliminde
Acı çayın tadında o perinin nazı sır
Gülüşü nakış olur aşkın has kiliminde
Silinmez o nakış hiç kalır binlerce asır.
Ankara,31.08.2015 İbrahim KİLİK