Bu yazdığım yazı tamamen gerçek olup kurgu filan değildir
öncelik ile onu belirteyim. Sadece kişi ismi arkadaşımın rencide
olmaması açısından değiştirilmiştir.
Öyle bir cumartesi günü iş yerinin önünde pinekliyordum. Öğleden sonra bizim
oralarda işler yavaşlar iyice. Kalfaların izine çıkma zamanıdır o saatler.
Himmeti senelerdir tanırım. Karısından ayrı çocukları ile iki göz odada
yaşamaktadır senelerdir. Üç kızı da okuyor. Ben ona ''Oğlum sen Allah'ın
sevgili kulusun Allah sana üç tane kız çocuğu vermiş pırıl pırıl daha Allah'tan
ne güzellik istiyorsun.'' dedim. O da ''Ya bırak ağabey benim bu gün moralmanım
çok bozuk intihar edeceğim şu sizin binanın en üst katına çıkıp.'' dedi.
İntihar kadar kötü ve saçma sapan bir olay var mı? Biraz yumuşatayım şunu
dedim. ''Tamam, lan tamam beraber intihar edelim o zaman çıkalım bizim şu
binanın tepesine el ele tutuşup atlayalım anasını satayım.'' biraz afalladı
''Yok yok ağabey yok ben sadece kendimi intihar edeceğim seni de intihar
edemem.'' moralinin bozuk olduğu belli her bakımdan.''Oğlum beni sen intihar
etmeyeceksin binanın tepesine çıkıp el ele tutuşup kuş gibi boşluğa
atlayacağız.'' anlar gibi olmuştu.''Olsun ağabey senin de çoluğun çocuğun var
benim yüzümden sen de hayatına son verme üzülürüm yoksa.''
Nasıl etsem de bu kuş beyinsizi bu düşüncesinden vazgeçirsem. Bir şeyler
yapmalı. Çok da içki içer normal zamanlarda, sağı solu belli olmaz keratanın.
Çivi çiviyi söker misali üstüne üstüne gidiyorum.''Gel ben sana bir tane
tabanca bulayım öyle intihar edelim sana vereyim tabancayı önce kendine sıkıver
sonra da bana sıkarsın tamam mı?'' bu önce ''Tamam ulan.'' dedi sonra jeton
düştü ''Ben öldükten sonra sana nasıl sıkayım ki ağabey?'' dedi. Ne yapsak ki
''Oğlum o zaman iki tabanca alalım karşılıklı geçelim aynı an da birbirimize
sıkalım olmaz mı öyle?'' ortalık iyi ce kızışıyordu ''Olur olmasına da ağabey
ya birimiz diğerinden önce sıkarsak mesela ben senden saniyeler önce sıkarsam
sen ölürsün ben yine yaşarım sen de af edersin ama ..ok yoluna gitti Niyazi
olursun bilmem anlatabildim mi?'' Gerçekten de haklıydı... Aklımda hiç intihar
yokken sırf arkadaş hatırına yani intihar edecek iken niyazi olmak da var...
''Ulan Himmet ben sana düşüneyim de tek kişilik bir intihar hazırlayayım en
iyisi.'' Himmet biraz tedirgindir. ''Olmaz ağabey vallahi bırakmam anca beraber
kanca beraber hem sen benim kankam değil misin, kankalar hangi günler içindir.
Aklıma soktun bir kere beraber intiharı ölsem de vazgeçmem, beni bu yolda
yalnız bırakırsan bak ölümü gör.''
İş bayağı ciddiye sarıyordu. Ne yapsam ne etsem de bu Himmet' den paçayı
kurtardığım gibi, onu da intihar düşüncesinden vazgeçirsem. Bir şeyler
düşünmeli hem de hızlıca, bir şeyler yapmalı... En iyisi, buna biraz hayatın
güzelliklerinden dem vurmalı, aklını başına getirmeliyim az da olsa hatta az
olmasın çok aklını başına getireyim. Döndüm'' Himmet oğlum senin üç tane kızın
yok mu?'' Cevap verir ''Var ağabey hem de dünya tatlısı.'' kafasını çelmem
lazım acilen ''E, oğlum bu kızları bırakıp nerelere gideceksin hem senden sonra
ne olur onların hali hiç düşündün mü, anneleri de yok başlarında nice olur
halleri hem de çok fena olaylar gelir başlarına sen çekip de tahtalıköye gidersen
hem de tahtalıköyde muhtar kadrosu dolu imiş şimdilerde.'' biraz düşündü biraz
kaşındı '' Doğru diyorsun ağabey ya işin bu tarafını hiç düşünmemiştim ama
bıktım da hayattan fakirlikten.'' cesaret vermem lazım '' Olsun oğlum, olsun,
bazı şeyleri de kendimiz için değil de çoluk çocuklarımız için yapmamız lazım
gelir.'' İkna oluyor gibiydi yavaş yavaş...
Zorlaya zorlaya vazgeçirmiştim galiba intihar etme düşüncesinden Himmeti. Döndü
bana ''Ağabey gel iki tek atalım şurada kendime zorla bira ısmarlatayım sana.''
dedi... İçki ile aram hiç iyi değildir. '' Himmet, bu da bir intihar şekli
oğlum bir tane iç ama gün de on tane içersen sen de ne dalak, ne böbrek, ne de
karaciğer kalır.'' Araya bir espri de sıkıştırayım Himmeti neşelendirmek için
'' Geçen bira firmasının temsilcisi geldi seni arıyorlardı bulamadılar mı seni
görmedin mi onları?'' şaşırdı birden '' Niye ki acaba ağabey?'' Ahmet durur mu
'' Bizim mahallede ki bira tüketimini tek başına yüklü miktarda sen arttırdığın
için sana plaket vereceklermiş de ondan.'' kakara kikiri gülüşmeler... ''Hadi
al bu esprimi de ceketinin üst cebine koy bende sana hediye olsun.''
İşte böyle Himmet ile intihar muhabbetlerimiz. Bire bir yaşandı ve bitti
kazasız belasız, iyi ki de bitti, yoksa çok kötü şeyler gelebilirdi Himmet'in
başına. Ama yine de fazla içti mi sapıttığı oluyor zaman zaman. O zaman da
bendeniz Fahri Psikolog Ahmet devreye giriyorum. Arkadaş işte, kırk yıllık
meslektaş, atsan atılmaz, satsan satılmaz. İlgilenmek lazım. Dert babası ben
mahallede dert babası... Hadi yok mu derdini dökecek, kurtlarını dökecek Ahmet
ağabeysine...