İki Küçük Kız
Şimdi biraz hayal gücünüzü zorlamanızı istiyorum… Öncelikle şunu bilmenizi isterim, bu yazı iki aynı cinsiyetten çocuğun en uç noktalardaki hayatları göz önüne alınarak yazılmıştır… İki küçük kız düşünün… Ama birisi “medeniyetin var olduğu" Batı'da, biri “medeniyetin yok olduğu" Doğu'da doğmuş…
Batı'daki her hakka sahip olabilecek, insan hakları, çocuk hakları, kadın hakları… Ama Doğu'daki bırakın bu haklara sahip olmayı bu haklardan belki haberdar bile olamayacaktır… Çünkü o, Doğu'da kızdır… Doğu'da kız olmak zordur…
Batı'dakinin belki de oynayacak bir bebeği olacaktır, son model yada bezden yada tahtadan… Ama Doğu'daki ya eve kapanacak küçük yaşta ev kadınlığı öğrenecek yada gerçekten ev kadını olup eşine bakacak daha ilkokula gitmeden… Öğretmenini, öğrenmeyi, Ata'sını, Peygamberi'ni tanımadan kocasını tanıyacaktır… Çünkü o, tanımak zorundadır…
Batı'daki kız büyür, güzelleşir, eğitim almaya başlar ama kâğıt üzerinde… Ailesi eğitimine harcadığı paraları bankaya yatırsa muhtemelen müthiş bir servetleri olacaktı… Doğu'daki kız ise yaşadığı hayatın her bir karesini aklına kazırken aklına okuma isteği oluşur… Ama gelin görün ki o da okula gidemez… Çünkü o, kızdır… “Kız dediğinin yeri evdir…" der büyükleri… Ona sormadan onun hayatı hakkında kararlar alınmıştır bile… He ama o kızın yaşaması da zaten Allah'ın istediği bir mevzudur ona karışmak olmaz… Ama hayatı yönlendirilir…
Batı'daki kız evlenip bir yuva kurar ama mutsuzdur… Hiçbir şey yolunda gitmez… Eşi, çocukları, hayatı, işi… Her şeyde bir kusur vardır, bir şeyler eksiktir sanki… Ama Doğu'daki kız ya beşikteyken evlenmiştir yada ilk sınıfa başlayacağı zaman… Onun seçim lüksü yoktur… Lüks diyorum çünkü bu; o ve onun gibiler için –ne yazık ki- lükstür…
Ve gün gelir ecel ikisinin de kapısını çalar… Batı'daki kız ölür, bir mezara gömülür… Arada sırada sevdikleri –unutmazlarsa yada mezarın yerini kaybetmezlerse- uğrar… Ancak Doğu'daki kızın mezarını 7 gün 24 saat melekler korur… O, bu dünyada üzülmüş, Yaradan da öbür tarafta yüzünün gülmesini sağlamıştır…
Netice itibariye bu yazıdaki iki insan da bayan… Bayan olmak kimi yerde hâlâ suç, eskiden de birçok yerde öyleydi… Eski tarihlerde doğan kızlar diri diri gömülürmüş… Peki, neden bu bayan ayrımcılığı? Neden bayanların önleri engelleniyor? Doğu'daki kızlar da bizi yabancı ülkelerde temsil edemezler mi? Fen, edebiyat yada matematik alanında yalnızca Batı'dan mı insan yetiştirebiliyoruz?
İnsan Doğu'da da olsa Batı'da da olsa insandır… Belki de sahip çıkmadığımız ananelerimiz, örf ve âdetlerimiz gibi bazı bölgelerdeki kız-erkek ayrımına son verebilmek için kızlarımıza sahip çıksak muhtemelen çağdaş medeniyetler seviyesine yükselmek yerine, o seviyenin çizgisini biz belirleyeceğiz…
(
İki Küçük Kız başlıklı yazı
4harf1kelime tarafından
25.10.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.