Issız bir gecenin sonunda sabah ayazında girdin yüreğime.
Zamanlı zamansız gelgitler yaşarken aklım
Nerden bilecektim
Seninde günün birinde yalnızlık yaşatacağını
Yüreğim derinden bir oh çekerdi her gelişinde.
Ve çektiğim acılar
Senin mecburi nefes alışlarının faturası olacakmış
Çok geç öğrendim ne çare…
 
Yüreğimdeki saman yolundan bir yıldız kaydı
Ve ben dilekler tutmuştum
Kayan her yıldızda olmak istedim
Mutluluğa beraber el ele gitmeyi dilemiştim
Sadece sen ve ben olalım istemiştim
Masum dileklerim kabul buldu nihayetinde
Her gece mutluluğun değişmez yolcusu olduk
Meğer seninle seni yaşamak bu kadar güzelmiş
Geride bıraktığım sensiz zamana eyvah derim
 
Düşmezsin hiç bir an dilimden
Ağzımdan çıkan her kelimede, beynimdeki düşüncemde
Kurduğum tüm cümlelerde
Dinlediğim her şarkıda sen vardın…
 
Yüreğime girdin, yüzümü güldürdün
Kaybetmiştim kendimi cennete giden yolum oldun
Benle tanıştım sayende
Kendimi keşfettim
Yolumu kaybetmişken, bana yaşama sevinci verdin
Her şey çok güzeldi bi tanem
Meğer her güzelliğin de sonu varmış…
 
Yanındayken bile özlerken
Yokluğunu hissettirdin
Acımasızca vedaları yaşattın bana
Direndim onca yaşattığım acıya rağmen
O son görüşmemize kadar direnebildiğimce direndim
Gelişinle mutlu ederken
Giderken söylediğin
“Ne sevgimi verebilirim ne de şefkatimi” cümlesini duyana kadar
Ve
O an anladım ki
Çoktan her şey bitmiş…
 
Yüreğim kavuşmaktan yana umudunu yitirmiş
Şimdi gelgitleri gözyaşlarım yaşıyor
Gözlerimden akan her damla
Yanaklarımdan süzülürken
Gidişinle idam fermanımı imzaladın ya
Ben bir kez daha ölüyorum…
 
 
Bak yüreğimdeki saman yolundan
Sonsuzluğa doğru bir yıldız daha kaydı
Sen de gördün mü?
Kimler dilek tuttu kim bilir
Tutanların dilekleri kabul olsun
Biz mutlu olamadık onlar mutlu olsun
Elbette senin gibi onlarda vefasız değillerse…
 
Senin için bir ölüymüşüm, doğru mu? Öyle diyorlar
Ama sen farkında bile değilsin
Bende ki seni seven beni öldürdün sen
Sende ki beni öldürmüşsün
Canın sağ olsun çok mu bi tanem...        
 
 
Mustafa KARAAHMETOĞLU
20.06.2014

 

( Bi Tanem başlıklı yazı Mustafa Kara tarafından 28.10.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu