Hikaye / Yaşamdan Hikayeler

Eklenme Tarihi : 11/4/2015
Okunma Sayısı : 963
Yorum Sayısı : 0
“Bana sorarsanız 3 tür savaş var… Biri; fiziki birebir savaş, biri; sanal savaş ve bir diğeri ise; psikolojik savaştır…" diye başlıyor yazar, yazısına…

“Evet, hepsinin yeri ayrı ama psikolojik savaş hepsinden ötede bir yere sahip sanıyorum… Çünkü psikolojik savaşı her an her yerde yaşayabiliyoruz… En basitinden, bir işi yapmanızı istiyorlar sizden ama sizde bahanenin biri bin para yapmamak için… Karşınızdaki yalnızca bir iki zıt kelime söyleyerek size, o işi hiç ummadığınız bir performansta yaptırabiliyor… Aslında bu psikolojik savaş bazen çok keyifli olabiliyor…" diye yazıyor yazar ve devam ediyor ,“Mesela, karşınızda iflah olmaz bir küstah var ve durmadan damarınıza basıyor… Onu öldürmek için bir bahane arıyorsunuz ama birden akıl akıldan üstündür deyip bir konu ortaya atıyorsunuz… Yaparım, yapamazsın, yaparım yapamazsın derken istediğinizi yapmaya çabalamasını sağlıyorsunuz ve yapamadığında küstahlığını yüzüne vurabiliyorsunuz… Belki şöyle düşünenleriniz olabilir ‘İyi de bu yaptığımız o zaman onunki gibi küstahlık sayılmaz mı?' Şöyle açıklamak isterim bunu; ölüm kalım savaşındasınız… Eğer karşınızdaki silahı çekmiş ve sizi öldürmesi garanti görünürken; sizin, ondan önce onu öldürmeniz nefsi müdafaadır… Ama aynı savaşta ölüm niyeti yokken siz aşırıya kaçıp tetiğe önce basarsanız işte bu cinayet olur…".

Yazar, yazmaya ara verip çayından bir yudum alır ve yazısına şu cümleyi ekleyerek devam eder; “Hem ne demişler; nush ile uslanın hakkı tektir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir… :)" Yazarın bu cümleden sonra suratına belirgin bir tebessüm yerleşir…

“Ama bir psikolojik savaş daha vardır ki çoğu insan bunun altından kalkamaz… Nice insanlar gördüm bu savaş karşısında beyaz bayrağını çeken… Bu vicdan ile girilen bir savaştır… Vicdan acımasız ve sert bir şekilde savaşır her zaman… Ama en acımasız savaşı son sözlerle ilgili olanlardır…" der ve çayından bir yudum daha alıp devam eder, “Biraz daha açmak lazım bu son sözler mevzusunu… Kendiniz dışında çok sıkı fıkı olduğunuz biriyle olan muhabbetlerinizi düşünün… Hayatı hep tatlı yönleriyle her an hep beraber omuzladığınız biri… Ama bir gün inanılmaz bir şekilde aranız bozuluyor… Hiç yoktan yada sudan bir sebep yüzünden… Ve birbirinize aşağılayıcı, kırıcı sözler diyorsunuz… Fiziki şiddet yok, yalnızca altından kalkılması imkânsız gözüken sözler… Ve can ciğer dostunuzla uzun süreli konuşmuyorsunuz… Ama aklınızdan da hani acaba ben mi gitsem diye de geçiyor… Ve gitmeye karar veriyorsunuz ama arkadaşınızın evi kapı duvar… Kimse çalan zile cevap vermiyor… O sırada dostunuzun bir komşusu yada belki bir akrabası sizi evden çıkarken görüyor ve iki kelam ettikten sonra sizi psikolojik savaşınızla baş başa bırakıyor… Şöyle diyor size, ‘O mu…? O… Öldü…' Ondan sonra saçlarınızı yolmaya başlıyorsunuz ama kâr etmiyor… Zaman geri dönsün diye Tanrı'ya yalvarıyorsunuz ama nafile… ‘Keşke…' diyorsunuz bir müddet sonra ‘Keşke hiç kavga etmeseydik… Keşke ben alttan alsaydım da ona bu kadar kırıcı ve aşağılayıcı sözler etmeseydim…' Ama iş işten çoktan geçmiş oluyor ne yazık ki…". 

Yazar, yazısına ara verir… Çayının azaldığını görür tıpkı her geçen gün azalan ömrü gibi… Çayının son yudumunu aldıktan sonra yazmaya devam eder…

“İşte bu savaştan çıkan gazi sayısı yok denecek kadar az… Belki yakında o kadar bile kalmayacak… Sözleri kendimi düşünerek değil karşımdaki insanı düşünerek söylersem belki bu savaş karşısında aciz bir şekilde kalmam vicdanım karşısında…"
( Psikolojik Savaş başlıklı yazı 4harf1kelime tarafından 11/4/2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.