Hiç aklımdan çıkmıyor, Nazarbayev'in sözü,
"Tek kendiniz olarak, buraya gelin" diyor.
A.B.D.'li taşeron, burda işin iç yüzü,
"Kendi kimliğnizi, tanıyın, biln" diyor.

"Her seferde değişik grubu getirdiniz",
Okullar açtırdınız, gençliği bitirdiniz,
"Benim geleceğimi, masaya yatırdınız",
"Olmayın taşeronu, bu kadar el'in" diyor.

Göz yaşıyla dinledim, sabah Banu Avar'ı,
Asyayla aramıza örülen "şer" duvarı,
Geçmişten süregelen soyumun can damarı,
Batı güdümlü basın, "duyarsız kalın diyor".

Çocuklara anlatır, seksen, yüz'lük nineler,
"Sarı paşa" adına, düzülür efsaneler,
"Sizle yatıp kalkıyor, mahzun kalmış sineler,
"Size muhabbetimiz, bu kadar yalın" diyor.

Askerleri peşinde, atıyla "sarı paşa",
Şu dağları aşarak, kat etti baştan-başa,
Dedim ki "buralarda, hiç girmedi savaşa,
Olu mu; gibisinden, "nedir bu halin" diyor.

Babası Elazığlı, Fransız bir ermeni,
Roportaj yapıyorken, aşağıladı beni,
Terbiyesizlik edip, yüreğindeki kin'i,
Nefretle beslediği, çizgisi "kalın" diyor.


21 Kasım 2009
( Banu Hanım başlıklı yazı ismet-top tarafından 22.11.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu