Dört teli titreştirirken,
Üç sokak gezmiş yaylılar
Üç çengi oynadı, bir köçek
Ahir zamanda
Geceydi…
Denizle sevişti elleri,
Baş göz edilmiş bir ergenin
Ne garip… Adı aşktı
Kaçıştı,
Yedi kara benekli gelin böcekleri
Dört defa ikrar etti mahcup dili
Kara bağladı,
Elleri ayakları bağlanan sular
Rivayetti…
Boğazlanmış şehirde
Mavi kanadı,
Recm etmemiş kaldırım taşları
Dört şahit vardı üç etekli
İki çengi zili
Bir çarpare
Bir de sol telinin tınısı,
Çalıp oynayan
İnledi zikreden yer
Rahmet yağdı
Gök gürledi
İki kazan helva kavurdu
Kırk hamamında kırklanmış kadınlar
Denize döktü ağlayıcılar,
Üç günlük taziyelerde
Dizini dövdü yoldan geçenlerin gölgeleri
Göçtü başları sağ su kuşları
İçlendi dalgaların,
Gün ışığıyla sevişen namahrem gamzeleri
Suadiyekasımikibinonbeş
Demir Mutlugil