Hasretten, kederden, çöl sıcağından,
Sararıp solanlar köye dönsünler.
Mısır ekmeğinden, tere yağından,
İcazet alanlar köye dönsünler.
Gönüllerde umut, dilde şarkı yok,
Birçoğunun işi, evi-barkı yok,
Hele varoşların köyden farkı yok,
Çadırda kalanlar köye dönsünler.
Gurbette dağ dağdır gam, keder, tasa,
Bayramlar, düğünler döner hep yasa,
Damada, geline sığınmaktansa,
Emekli olanlar köye dönsünler.
Gökyüzüne baksan kuş göremezsin,
Uykuların kaçar, düş göremezsin,
Hiç kimseyi mutlu, hoş göremezsin,
Gazaba gelenler köye dönsünler.
Parasız kalmak zor, susuz kalmak zor,
Bankada, revirde sıra almak zor,
Büyük şehirlerde mezar bulmak zor,
Vadesi dolanlar köye dönsünler.
Elinin üstüne başın koyarak:
Bir ağaç altına özlem duyarak.,,
‘Ah şimdi ben köyde olsam’ diyerek,
Hayale dalanlar köye dönsünler. .
Adalet köyde var, barış köyde var,
Sevgi ve güvende yarış köyde var,
Şölen, şenlik, şükür her iş köyde var,
Şiddetten yılanlar köye dönsünler.
Yanık Ozan der ki yanıyor içim,
Köyde ben ağaydım, kentte bir hiçim,
Asgari ücretle olur mu geçim,
Isırgan yolanlar köye dönsünler.
25 Ağustos/ SAKARYA
Muhammet AVCI