Ve çırpınıyordu karanlık bir gecenin girdabında yüreği acıyor içi sızlıyor ruhu azap içinde kıvranıyordu..Cümlelere sığdırılamayan duygular vardır ya...İhanet kalbini ele geçirdiğinde sadakat andını unutmuş günahın pırıltılı zevkiyle adeta uçmuştu..Kendi gibilerini aradı aylarca hatta yıllarca..
İhanet denen iblis öyle tuzaklar kurmuştu ki zayıf iradesine, hiçte zor gelmedi.Tüm sevdiklerine ihanet etti. Verdiği sözlere kendine yapılan iyilikleri unuttu ihanet etti..İlk yoluna çıkan hain sırıtarak selam verdi marifetini öğünerek anlatıyordu.
Ben dedi 'ben'.Vatanımı sattım halkımı kandırdım bir iyilik maskesi ile gülümseyerek kendime inandırdım.Aptallar inandılar banka hesabım onların sayesinde doldu..
Savaş, çoluk çocuk binlerce canı alsa da benimkine bir şey olmadı ben daha mutlu daha zenginim artık..Bravvo dedi, gel diğerlerini de bulalım bakalım onlar ne yapmış...Biraz yürüdüler karşılarına başka bir hain daha çıktı..Keyifle anlatmaya başladı..Ben dedi 'ben'.Pek çok insana musallat oldum.Öyle parlaktı ki vaatlerim verdikleri sözden dönmelerini sağladım..Kimi mühendisti, kimi doktor, kimi öğretmen, avukat..
Yemin etmişlerdi yeminlerini bozdular ve mesleklerine ihanet ettiler.İşte o esnada vicdan feryat ederek söylendi..Farkında değil misiniz ben hala buradayım sizin içinizdeyim. Beni görmezden geliyorsunuz ama ben varım!
Yaratan geceyi üzerinize örtü gibi serdi dinlenesiniz diye.Ama güneşle uyandınız gün yeniden doğma vaktiydi.Sizin yüreğinizdeki karanlık ise sabahsızdır. Manadan yoksun gönül gözleriniz kör. Siz kendinizi karanlığa mahkum ettiniz.
İhanet öyle siyah bir günahtır ki sizin var sandığınız pırıltı uzay boşluğundaki kara delikten bile daha derin, daha kahırlı, daha korkunçtur.Ve benim varlığımı hatırladığınızda iş işten geçmiş olacak.Çünkü Vicdan Azabı Hiç bitmeyen En Karanlık Gecedir.
Şükran Gülcenaz AYDOĞAN