Gam mı yüklü sırtımda ne anlarım gazelden
Kavgada yiğit miyim Köroğlu’nun yoldaşı
Pir Sultan abdal gibi olamam ki bektaşi
Mecnun gibi kalmadım ne susuz ne de çölde
Hüsrev ü şirin ile delmedim dağı taşı
Varsam da enginlere görüp lal ü güheri
Medrese görmedim ki olayım bir Gevheri
Koşma türkü yazardım göz yaşı olup selde
Dökebilseydim eğer içimde ki cevheri
Hicve alışamadım yazmak etsede icap
Aşık Seyrani gibi yazar mıyım ki acep
İki çift söz edemem ağzıma çalıp balda
Memleket hallerini görüp duysam da hicap
Dünyalık nimetleri büyütmem asla gözde
İmanlı inançlıyım tasavvuf da var özde
Mevlana dergahını bilsem de hangi ilde
Kaç kere tövbe ettim olmadı kaldı sözde
Karacaoğlan gibi semai yazamadım
Dadaloğlu tadında dağları gezemedim
Ferman padişahınsa kim kaldı başka elde
Ne köylü ne kentliyim tekkede tozamadım
Bir gün çalmak hayaldi saz aldım elim kırdım
Türkü söylesem dedim olmadı dilim kırdım
Muhabbet bağındaysam şu yolum hangi yolda
Bari oynasam dedim oynadım belim kırdım
24 Aralık 2015 Saat 22.50
Batıkent/Ankara
Şiir ve Yorum Mehmet Fikret ÜNALAN