Kültür, insan zihninin görüş, bakış, tasarım, tahayyül, anlayış ve değerlendirme tarzı ile ilgilidir. Bu nedenle kültür özü itibari ile manevidir.

 

Kültürü oluşturan unsurların maddî olarak değerlendirilmesi, kültürel değer olarak niteliklerini değiştirmez.

 

Kültür değeri veya unsuru olarak görüp kabul ettiğimiz bir şey; mesela bir taş, taş olması itibariyle değil, bizim ona atfettiğimiz değer itibariyle kültür kavramı içinde değerlendirilir.

 

İnsan hayatı, çeşitli ihtiyaçları karşılayarak devam etmektedir. Bu ihtiyaçlar karşılanırken öncekilerin bıraktığı bir miras olarak kültür, önemli katkı sağlar. Toplumun faaliyetleri de onu yeniden üretir. Esasen bu üretim ve kullanım faaliyetleri biyolojik, psikolojik ve sosyal varlık alanlar olarak üç ana alanda gerçekleşmektedir.

 

Kültürün varlığını sürdürmesi, bu alanlardaki insan ihtiyaçlarını karşılama imkânlarını barındırmasına ve kullanabilmesine bağlıdır. Bu üç alandaki ihtiyaçların tatmininde rol oynayan şeylere ‘kültür unsuru’, bu unsurların yardımıyla yapıp edilen bileşimlere de ‘kültür faaliyeti’ denilmektedir.

 

Kültür emperyalizminin ilk hedefi gençlerdir. Bunun temel sebepleri gençliğin büyük bir kısmının apolitik ve bilinçsiz oluşudur.

 

Emperyalistler gençleri televizyon programları ve filmleriyle, eğlence, giyim ve tüketim alışkanlıkları bakımından da kendine benzetmektedir. Böylece Batı ve Kuzey Amerika ülkeleri, metalarına daha çok pazar bulmaktadır. Yemek kültürlerinden müzik kültürlerine kadar hepsini gençliğe çekici kılarak empoze ederler ve amaçlarının bir kısmına ulaşmış olurlar.

 

Görsel Kültür Emperyalizmi, başlığını kullanırken özellikle gençlerimizin görerek, izleyerek, imrenerek ve öykünerek etkisi altında kaldığı aşağıdaki faktörleri kastettik:

 

1-MODA: Toplumda en çok beğenilen ürünlerin giyilmesi, aksesuarların takılması, ayakkabıların seçilmesi kitlece beğenilen her şeyin kendine uygulanmasıdır.

 

2-FAST FOOD: Kısa sürede hazırlanan ve seyyar satıcılarda, büfelerde ve restoranlarda hemen tüketmek veya paket yapılmak üzere satışa sunulan yiyecek. İngilizce fast food kavramı Türkçeye birebir "çabuk yemek" olarak çevrilir.

 

3-REKLAM: Üretilen mal ve hizmetlerin tüketiciye tanıtılması, duyurulması, pazarda yer alan aynı tür mal ve hizmetlerin çokluğu karşısında tüketicinin, işletmenin ürettiği mal veya hizmeti tercih etmesi için ikna edilmesi amacıyla gerçekleştirilen bir faaliyettir.

 

4-TV. DİZİLERİ: Televizyon dizilerinin birçoğunda işlenen ortak temanın toplum değerleriyle taban tabana zıt konular olması meselesi.

 

5-EĞLENCE SEKTÖRÜ: Gerek sportif ve gerekse iddiaya ya da kısaca kumara dayalı eğlence sektörleri de öncelikle gençlerin dikkatini çekmektedir.

 

6-SOSYAL MEDYA:  Sosyal ağlar kısa zamanda hem günlük hayatımızın en önemli odak noktalarından biri olmayı başardı hem de günümüz internetine kullanım ve içerik yönünden damgasını vuran en önemli kitle iletişim araçlarından biri oldu.

7- FUTBOL(İZM): Ayak topu, ya da “Ayak oyunu” demek olan futbol, bütün dünyada rağbet bulan ve spor denilince anlaşılan yegâne tutku.

 

Görsel Kültür Emperyalizmine neden olan unsurları çoğaltabiliriz, ancak yukarıda saydığımız bu ciddi etkenler insanımız, bilhassa gençlerimiz üzerinde birçok olumsuz izler bırakmakla kalmayıp onlar üzerinde köklü bir kültürel değişikliğe neden olmaktadır.

 

Örneğin moda açısından, düşük kemer pantolonlar, dekolte kıyafetler, saç modelleri, dövme ve kullanılan takılardaki Hıristiyanlara ait olan haç, Yusfcuk böceği, kelebek, melek ve papatya şekilleriyle kızlarımızın takılarında yerini alırken, Yahudilere ait olan Üçgen, piramit ve göz, 6 köşeli yıldız, illuminati figürleri de gençlerimizin giysilerinde arz-ı endam etmektedir. Adeta din haline getirilen modaya bayanların daha düşkün olduğunu sanırım söylemeye gerek yoktur…  

 

Ayakta gezerek beslenme de giderek yaygınlaşmaktadır. Dünyanın en pahalı işlerinden olan reklamcılık aracılığıyla da birçok insanımız sömürülmektedir.

 

Televizyon dizilerinin birçoğunda işlenen ortak tema toplum değerleriyle taban tabana zıt konular içermektedir. Bu dizilerde aile mefhumu ihmal ve inkâr ediliyor. Nikâhsız hayat, zina, çarpık ilişkiler, aldatma, lüks hayat, emeksiz kazanç gibi mefhumlar teşvik ediliyor.

 

Eğlence sektörü de en çok para harcanan bir alan. Alışkanlık yapan oyun ve eğlenceler, nice hayatları karartırken nice aileleri de dağıtmıştır.

 

Sosyal medya denilen ve ucu her birimize uzanan bölüm ise, alabildiğine zaman israfına, psikolojik bunalıma, sapkınlığa, uyuşukluğa, dolandırılmaya sebep olabilmektedir.

 

Paranın su gibi aktığı ve birçok şaibenin dolaştığı sektörlerden bir tanesi de şüphesiz spor kulüpleridir. Neredeyse bu alanla ilgili olmayan gencimiz yok gibidir!.. Taraftar olmak da bir mecburiyetmiş gibi algılanmaktadır!..

 

Elbette ki, bütün bunların müspet yönleri de sözkonusu edilebilir ancak realitede öyle olmamaktadır; tersine birçok maddi ve manevi bedellere yol açmaktadır.

 

Kısaca, kültür emperyalizminin en önemli faktörlerinden olan bu saydığımız veya sayamadığımız olumsuz etkilerini günbegün hepimiz net bir şekilde görmekteyiz ki, bu da bize ait kültürümüzün yok olması demektir. Kültürünü yitirenlerin de başkalarına mahkûm olması kaçınılmazdır.

 

İlgililerin ve yetkililerin bu konuya el atmasının zamanı çoktan geldi, geçiyor diye düşünmekteyiz…

 

 

MFK

 

( Görsel Kültür Emperyalizmi başlıklı yazı MFK tarafından 2.01.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu