Birkaç cümle etmeyle,
anlatamam ben seni
Vuslat denen o anı, bularak yanmalıyım.
Vazgeçerek gururdan, indirerek yelkeni,
Gözündeki sevdada, kalarak yanmalıyım.
İstemem ayrılığın, bir zerre ikrarını,
Bir kere kırdım yeter,
isteme tekrarını,
Yırtarak inadımın, gütmeden yararını,
Bu zorlu aşk yolunu,
bilerek yanmalıyım.
Allah’tan dilediğim,
yüreğinde gül olsam,
Bir gülüşün uğruna,
parmağında bal olsam,
Dokununca tenine, şu çırpınan el olsam,
Davetine uyarak, gülerek yanmalıyım.
İsmini yaza yaza, tükenmez
kalem oldum,
Her hata ettiğimde, düştüm
kalktım doğruldum,
Ben gayba düşmüş fani, sende ki beni buldum,
Bu emsalsiz sahneye, dalarak yanmalıyım.
Gayrı soldu çiçekler, baharın yolu uzak,
Her taraf kar beyazı,
ayaklar sanki kızak,
Rüzgârın tınısıyla, bozulurken her tuzak,
Sabrımı katık edip, bölerek yanmalıyım.
Âdemi dile düştü, sevda talanı oldu,
Gayrı sabır çatladı,
kavuşmak nerde kaldı,
Sorma gayrı şu aşkı,
tortusu bizi buldu,
Son nefesi vermeden,
ölerek yanmalıyım.
Âdem Efiloğlu