Bardız'ın sırtlarını, yardı geçti mehmedim.
Karla kaplı cephenin, hüzün sarmış ağında
Şehadet şerbetini, zevkle içti mehmedim.
Moskof kuvvetlerini, huduttan silmek için
Zulme çanak tutanı, kahredebilmek için
Esir yaşamaktansa, özgürce ölmek için
Hürriyet aşkı ile, umut saçtı mehmedim.
Yemen'in çöllerinden, geldi sefer yerine
Soğanlı mezar oldu, ülke neferlerine
Akbabalar üşüştü, buz tutan yurt erine
Nefes kesen ayazda, göğe uçtu mehmedim.
Hava soğuk fırtına, göz gözü de görmezken
Çakal kurt seslerinin, yankıları durmazken
Kara toprak bağrına, kucak açıp sarmazken
Doksan bin askerimin, bükülmezken bileyi
Aç susuz yalınayak, verdi mücadeleyi
Eserken deli rüzgar, geldi ölüm meleyi
Rabbim şol cennetine,
sizi seçti mehmedim.
Bahr-i Ahmer'le yardım, göndermiş Enver Paşa
Düşünce umut suya, kapıldılar telaşa
Batan üç gemimize, bakarken şaşa şaşa
Yürüdüğün yollarda,yaşam güçtü mehmedim
Vatan sağ olsun derken, inledi dağlar taşlar
El tetikte donarken, akmadı gözden yaşlar
Sözün bittiği yerde, kalp atışı yavaşlar
Bin dokuz yüz ondörde, matem düştü mehmedim.
.......SELMA TÜRKYILMAZ.......