Zaman zaman şair arkadaşlardan eleştiriler alıyoruz;
---Benim de böyle bir şiirim var!
---Ben de aynı ayak ve uyakları kullanmıştım!
Ve daha başka sitemli yorumlar.
Arkadaşlarımız haklı..
Biz hepimiz Türkçe şiir okuyor ve yazıyoruz.
Okurken ve yazarken etkilenmemek mümkün değil.
Mutlaka etkileniyoruz.
Zaten etkilenmemiş olsak bu kadar şiir boşuna mı okuyup, yazılıyor?
Etkileşim mutlaka olacak.
Olmayacak olan;
---Şair Arkadaşımın emek vererek yazdığı güzel ve o kadar da özel bir şiiri alarak
altına kendi adını yazmasıdır.
İşte bu doğru olmaz.Olmamalıdır da?...
Yoksa aynı ayak,aynı uyak,aynı hece ve aynı duygularla şiir yazılır.
Aynısı olursa bu zaten çalma olur.Ve buna şairin şiiri denmez.
Ya ne denir?
---Varın onu da siz söyleyin.
Yukarıda dedim;
---Biz Türkçe kelimelerle şiir yazıyoruz.Türk Şairleriyiz.
Öyleyse etkileşmemek elde değil.
Türkçe konuşan ve yazan insanlar bir yerlerde aynı kelime ve sözcükleri
Kullanırlar.
---Ben bir başkasının yazdığını kesinlikle kullanmıyorum diyen,kesinlikle yalan söyler.
---Nasıl mı?
---İşte böyle…Sen hem Türkçe Şiir yazacaksın, hem de Türkçe sözcükleri kullanmayacaksın?
Bu konuşmanın ve yazmanın mantığına aykırı olur.
Ben bunları şunun için yazıyorum,
Başlıkta da dediğim gibi;
---Şiirler okunurken yazılır.
Okuduğun şiirler beyninde depolanır.
Saati geldiği zaman beyninden su gibi akmaya başlar.
Sen artık kağıt kalem ararsın.
Başlarsın dizi dizi yazmaya.
Güzel bir şiir ortaya çıkar.
Ama bu şiir;
---Kesinlikle bir başkasının şiiri değildir.Ve aynı olmasına da imkan yoktur.
Çünkü;
---Her şairin şiir yapısı,karakteri,duygu ve düşünceleri tamamen farklıdır.
Bu tıpkı pencereden dışarı bakan binlerce insanın aynı şeyi görmemesi gibi.
Herkes bakış açısına göre görür ve gördüklerini anlatır.
Bu da her şair için aynıdır.Neyi düşünür,neyi görür ve neyi anlatmak isterse onu yazar.
Bizler de onu okuruz.Hal böyleyken bile şiirin asıl anlatmak istediği konu kişiye göre farklılık taşır.
Yine de emeğe saygı gerekir.Ancak o zaman şiir değer kazanır.
Şiirli günler dileklerimle..Yazımızı hemen aklımıza gelen bir şiirle bitirelim;
NE DEYİM ?
Gül dalında bülbülün
Bülbüle aşık gülün
Suyu olmayan gölün,
Ben haline ne deyim?
Ozan sözünde durmaz
Misafir sazı çalmaz
Balık derine dalmaz,
Ben haline ne deyim?
Ay olmayan gecenin
Ayak yoksa hecenin
Eşi yoksa Ece’nin,
Ben haline ne deyim?
Uzaklarda arama
Yar zülfünü tarama
Çare yoksa yarama,
Ben haline ne deyim?
DOĞANAY’ım yan desem
Doğru yolda san desem
İçtiklerim kan desem,
Ben haline ne deyim?
Kemal DOĞANAY