1
İki
kardeş yaz tatilinde sünnet olacaklardı. Geçen sene birçok arkadaşları olmuş,
onlar da sıralarının gelmesini bekliyorlardı. Ancak içlerinde ufak da olsa bir
sıkıntı ve korku vardı. Her ne kadar babaları azıcık cesaret verir gibi olsa da
çocuklarına, yine de ara ara yürekleri tirtir titriyordu. İki sene önce altlı
üstlü oturdukları evde amca çocukları da sünnet olurken, büyük amcaoğlu hatalı
sünnet dolayısıyla kan kaybından az daha gidiyordu. Hastaneye zor yetiştirip
kurtarmışlardı abilerini...
Babaları bu olaydan sonra çocuklarının hastanede bayıltılarak sünnet
yapılmasını kafaya koymuştu, hem çocuklarını acemi sünnetçilere teslim
etmeyecek, hem de korkularını yenmelerini sağlayacaktı...
Münasip bir zamanda çocuklarına konuyu anlattı uygun bir dille. Çocukları çok
sevinmişti bu duruma, yani acı yoktu etten et kesilse bile. Zaman su gibi aktı,
sünnet günü yaklaşıyordu ama çocukları oraya götürmek hiç de kolay olmayacaktı
yine de... Önceleri bayıltılarak da olsa sünnetten korkmayan çocuklar iş
ciddiye binince korkak tavuklara dönmüşlerdi. Ne yapmalıydı baba bu durumda;
düşündü düşündü ve sonunda kendince bir çözüm buldu. Planını günü gelince
uygulayacaktı, başka çaresi yok.
Çocuklarını kandıracaktı; yani pembe bir yalan uyduracaktı. Akşam hanımı da
biraz akıl verince sünnet günü çocuklarına''Bu gün sizi sünnet provasına
götürüyorum'' deyiverdi... Çocuklar iki kardeş hemen yediler bu yalanı saf saf.
Çocuklar anne babaları ve yakınları ile hep beraber arabalara bindiler ve
sünnet provasına gidiyoruz denilerek sonunda kesimhaneye vardılar. Her şey
güllük gülistanlık, doktorlar hemşireler bir güler yüzlü bir güler yüzlü ki
sormayın gitsin. Bu nasıl olsa prova, bugün prova yarın öbür gün sünnet.
Oooohhh daha çok var etten et kopmasına, hem ne fark eder bayıltacaklar, babam
söz verdi; söz verdi mi yapar babam, aslan babam. Çocukların içlerinde en ufak
bir korku endişe yok, provadan korkar mı insan?
Sünneti yapacak doktor, çaktırmadan oğlanların ikisine de narkozu vermiş ve
sünneti kazasız belasız bitirmişti. Bu arada baba da içinden derin bir oh
çekmişti. Abi olan büyük çocuk uyanınca narkozdan, önce gömleğini kaldırıp acı
içindeki şeyine baktı, acıyordu biraz. Babası ve annesi karşısında ''Hadi
geçmiş olsun oğlum, adam oldun artık adam''deyip çocuklarının başlarını
okşuyorlardı. ''Bunu bana yapmayacaktın baba'' der gibi içinden anne ve
babasına bir bakış fırlattı, biraz dişlerini sıktı, biraz yumruğunu, lakin
faydası yoktu, sünnet olup bitmişti bile... Önceki kızgınlığı birazdan geçmiş
ve erkek olmanın verdiği mutluluk ve gurur her şeyi unutturmuştu... Sonra çocuk
bir an düşündü; iyi ki de babam bizi kandırmış be, iyi ki de dedi...Sünnet olan
o iki çocuğu merak ettiyseniz söyleyelim; ben ve kardeşim...